20. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/13692 Karar No: 2012/2235
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/13692 Esas 2012/2235 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2011/13692 E. , 2012/2235 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ile davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, ... kasabası 543 parsel sayılı taşınmazın 135,52 m2"lik kısmın yörede 1944 yılında 3116 sayılı Yasaya göre yapılan ve kesinleşen orman kadastro sınırı içinde iken, 24.06.1976 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen 2. madde sınırları içinde kaldığını, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile 2. madde alanı niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın KISMEN KABULÜNE 12.02.2010 tarihli krokide (B)= 103,60 m2"lik kısmı tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından esasa ilişkin, davalı ... tarafından yargılama giderlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, dilekçesindeki açıklamaya göre dava kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B sınırları içinde kalan tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir. tesciline ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, uzman orman bilirkişi tarafından çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada; kısmen orman tahdit hattı içinde orman sayılan, kısmen orman tahdit hattı dışında orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve aynı yasının 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dava kısmen kabul edildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 2., 3. ve 4. bentlerinin kaldırılarak, bunun yerine “6099 Sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı Hazine üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle ve hükme 2. bent olarak da "2-Davalı lehine 550,- TL vekalet ücreti takdirine ve davacıdan alınarak davalıya verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 20.02.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.