12. Ceza Dairesi 2021/4154 E. , 2021/6294 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından şüpheli Hatice Akyürek hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/06/2020 tarihli ve 2020/13785 soruşturma, 2020/9308 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Samsun 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21/07/2020 tarihli ve 2020/2738 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanunun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanunun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/12752 esas, 2019/9695 karar sayılı ilâmında yer alan "Şüphelinin idaresindeki otomobil ile gündüz vakti meskun mahalde tek yönlü iki şeritli yolda sol şeritte seyir halindeyken seyrine göre sağından karşıya geçmek üzere kaplamaya giren yayaya aracının sağ ön kesimi ile çarpması şeklinde gerçekleşen olayda; kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporuna göre sanığın kusuru olmadığına ilişkin tespitlerin dosya kapsamı ve oluşa uygun olduğu, şüpheliye yüklenilecek bir kusur bulunmadığı, şüpheli hakkında düzenlenen 2019/1658 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik yapılan itirazın reddine...kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin...REDDİNE" şeklindeki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, her ne kadar kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporunun dosyada mevcut olması ve her ikisinin birbiri ile tutarlı olması halinde Adli Tıp Kurumundan bir rapor alınmadan da kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilebileceği anlaşılmakta ise de, kaza tespit tutanağının yanında ayrıca trafik bilirkişisinden tarafların kusur durumuna ilişkin bir rapor alınması gerektiği, yalnızca kaza tespit tutanağına itibar edilerek bir karar verilmesi durumunda ise etkin ve tam incelemeye dayalı bir soruşturmadan söz edilemeyeceği nazara alındığında;
Somut olayda, şüphelinin kullanmakta olduğu araç ile motosikleti ile seyir halinde bulunan müştekiye çarpması sonucu, müştekinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve vücudunda orta derece kemik kırıkları oluşacak şekilde yaralandığı olay nedeniyle Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma neticesinde, müştekinin kural ihlalinde bulunduğuna ilişkin 15/02/2020 tarihli kaza tespit tutanağı dikkate alınarak, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmış ise de, tarafların kusur oranının "açık bir şekilde" belirlenmesini sağlamak amacıyla trafik bilirkişisince de bir rapor düzenlendikten sonra sonucuna göre tarafların hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 07/04/2021 gün ve 94660652-105-55-2527-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü gündüz vakti meskun mahal içi üç şeritli bölünmüş asfalt yolsa şüpheli Hatice Akyürek"in sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sorasında, şüphelinin sağında seyreden motosiklete aracının sağ yan kısımları ile çarpması neticesinde motosiklet sürücüsü müştekinin yüzde sabit iz hususu 6 ay sonra değerlendirilmek üzere orta derece kemik kırığı ile yaralandığı, kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında motosiklet sürücüsünün KTK"nın 54/1-b. maddesi işaret edilerek "geçmenin yasak olduğu yerlerde önündeki aracı geçmek" kuralını ihlal ettiğinin belirtildiği olayda, dosya içerisinde yer alan olay anına ait görüntülerde açıkça görüldüğü üzere müştekinin şüphelinin sağ şeridinde seyrettiği, şüphelinin otomobili ile sağ şeride meyletmesi nedeni ile çarpmanın meydana geldiği, KTK"nın 54. maddesinde yer alan "Gidişe ayrılmış yol bölümlerinde, şerit değiştirmemek şartı ile bir şeritteki taşıtların diğer şeritteki taşıtlardan hızlı gitmesi geçme sayılmaz.
" düzenlemesi de göz önünde bulundurulduğunda, müştekinin kendi şeridinde seyrederek şüphelinin aracını geçtiği esnada, şüphelinin aracının sağa yönelmesi nedeniyle çarpmaya maruz kaldığı, bu kapsamda maddi olayın ve kusur durumunun şüpheye yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi için keşif yapılarak bilirkişi raporu aldırılması ve delillerin etraflıca araştırılıp ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmediği anlaşılmakla,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 173. maddesinin 3. fıkrası hükmü gereğince, şüpheli Hatice Akyürek hakkında taksirle yaralama suçundan eksik incelemeye dayalı olarak verilen Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 08/06/2020 tarihli ve 2020/13785 soruşturma, 2020/9308 karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın belirtilen şekilde inceleme yapılmasından sonra sonuçlandırılması yerine doğrudan reddine ilişkin mercii Samsun 1. Sulh Ceza Hakimliği"nin kararında isabet görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Samsun 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21/07/2020 tarihli ve 2020/2738 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.