Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3713 Esas 2022/935 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi


Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve görevi kötüke kullanma suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılamaları sonucu değişen suç vasfı nedeniyle sanıklardan ...,...,... ve ...’nın taksirle öldürme suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümler ile sanıklardan ...,... ve ...’ın görevi kötüye kullanma suçundan beraatlerine ilişkin hükümler, bir kısım sanıklar müdafiileri ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Ölen ...'ın hakkında kesinleşmiş bulunan para cezalarından çevrili toplam 562 gün hapis cezasının infazı için 23/07/2012 tarihinde ... Numune Hastanesinden ceza infaz kurumuna girmesine engel olacak herhangi bir tıbbi patolojisinin bulunmadığı raporu üzerine ... Açık Ceza İnfaz Kurumuna konulduğu, 24/07/2012 tarihinde ölenin kendisini yerden yere attığının diğer hükümlüler tarafından kurum idaresine bildirilmesi üzerine ... Numune Hastanesi Acil Polikliniğine götürülerek burada yapılan tedavi sonrası yeniden ... Açık Ceza İnfaz Kurumuna getirildiği, fakat kendisine zarar vermeye devam etmesi nedeniyle 24/07/2012 tarihinde 5275 Sayılı Yasanın 49/2. maddesi gereğince güvenlik bakımından tedbiren ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna iadesi yönünde karar alındığı ve aynı gün saat ... Numune Hastanesinden "genel durumu iyi, bilinci açık, solunumu düzenli pupiller izikonik ellerde titreme ve şahısta dalgınlık var, sistem muayenesi doğal, nazal grafi fraktür yok, beyin tomografisi doğal, darp bulgusu vardır, basit tıbbi müdahale ile giderilebilir, Kulak Burun Boğaz Polikliniği önerildi" şeklinde alınan rapor üzerine ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna saat 12:45'te kabul edilerek B-17 koğuşuna alındığı, ölen ......'in koğuşa alındığında koğuşta bulunan hükümlü tanıklar .., ... ve ...'in beyanlarına göre "yürüyemeyecek vaziyette olduğu, zaman zaman halüsinasyon görerek sayıkladığı, ayağa kalktığında dengesini sağlayamayarak yere düştüğü ve kendisini sağa sola vurduğu, hatta kapıya yönelerek başını kapı ve duvarlara vurduğu, tanıkların durumu infaz koruma memurlarına bildirdikleri ve 25/07/2012 tarihinde ......'in revire çıkartıldığı ve yüzüne pansuman yapıldığı daha sonra psikoloğa götürülmek istendiği ancak istememesi nedeniyle tekrar koğuşa konulduğu, akşam saatlerinde ......'in koğuş içerisinde anlamsız konuşmalar yapıp kendisini sağa sola çarpması nedeniyle durumun infaz koruma memurlarına bildirildiği ancak infaz koruma memurlarının ...... 'in revire çıkmak istemediğini bunun için dilekçe yazmaları gerektiğini söyleyerek koğuştan ayrıldıkları, saat 18:30'da vardiya değişimi yapıldığı, saat 20:00 sıralarında yapılan sayımdan sonra ölen ......'in durumunun ağırlaşması üzerine koğuşta bulunan hükümlülerin yeniden ... basıp infaz koruma memurlarını durumdan haberdar ettikleri fakat infaz koruma memurlarının ......'i kesici aletlerden uzak tutun diyerek durumu amirlerine bildirmek üzere yanlarından ayrıldıkları ve gece ilerleyen saatlerde bir kez daha durumun kendilerine bildirilerek olayın vahameti anlatılmasına rağmen meselenin gece çözülemeyeceği sabaha kadar idare edilmesinin iyi olacağı, şu anda hastaneye götürülse bile orada da bir şey yapılamayacağı şeklinde sözlerle yine koğuştan ayrıldıkları, infaz koruma memurlarının en son 26/07/2012 tarihinde saat 06:19'da B-17 koğuşuna girerek ölen ......'i koğuşundan sedye ile çıkardıkları, saat 06:43'te ise, 112 Acil Servis ekiplerinin gelerek ......'i ... Numune Hastanesine götürdükleri, beyin cerrahisi yoğun bakım kliniğine yatırılan ...... 'in genel durumunun kötü olması nedeniyle Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildiği, 26/07/2012 tarihinde darp, ilaç bağımlılığı tanıları ile beyin cerrahisi yoğun bakım kliniğine yatırıldığı, burada yapılan kontrollerde ......'in genel durumun kötü, entübeli olduğu, akut subdural hematom tanısı ile tedavisi devam ederken 27/07/2012 tarihinde öldüğü, Adli Tıp 1.İhtisas Kurulunun 05/12/2012 tarihli raporuna göre ölümün künt kafa travmasına bağlı beyin kanamasından ileri geldiğinin tespit edildiği, aynı Kurulun 08/05/2013 tarih ve 1970 sayılı raporunda otopside tespit edilen travmatik değişimlerin, madde bağımlısı olan bir kişinin yoksunluk döneminde kendisi tarafından oluşturulabileceği, hekimlere ve ... personeline atfı kabil bir kusur bulunmadığı bildirildiği, dosya içeriğine, tanık beyanlarına göre ölenin ceza infaz kurumuna kabul edildiği 24/07/2012 tarihinden itibaren iki (2) gün boyunca kendisini duvarlara, ranzaya ve kapıya vurduğu,yere düştüğü, bu durumun sanık infaz koruma memurlarına iletilmesine rağmen hükümlünün vakit geçirilmeksizin ... kuruluşuna sevki yönünde gerekli işlemleri yapmayan sanıkların kusurlu eylemleri ile ölüme sebebiyet verdikleri anlaşılmış olup;
I-Sanık ... ve sanık ...’nın taksirle öldürme suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiilerinin kusura, katılan vekilinin ise bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık ...’nin taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık ... hakkında hükmedilen temel ceza olan 3 yıl 6 ay hapis cezasının TCK'nın 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması sırasında 2 yıl 11 ay hapis cezasının, TCK’nın 52/3. maddesi gereğince 1060 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenerek, TCK'nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 21200 TL adli para cezası ile cezalandırılması gerekirken hesap hatası sonucu cezanın, 2 yıl 11 ay yerine, 2 yıl 9 ay hapis cezası olarak belirlenmesi ve TCK’nın 52/2. günlüğü 20 TL üzerinden 20.000 TL adli para cezasına hükmedilerek sanık hakkında eksik ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün (2). bendinde yer alan 2 yıl 9 ay ibaresinin çıkarılarak yerine “2 yıl 11 ay” ibaresinin yazılması ve (3) numaralı bendi hükümden çıkarılarak yerine, " Sanığa verilen 2 yıl 11 ay hapis cezasının TCK 50/4-1.a. maddesi gereğince, sanığın sosyal ve ekonomik durumu göz önünde bulundurularak adli para cezasına çevrilmesine, TCK'nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 1060 tam gün olarak belirlenmesine; TCK'nın 52/2. maddesi gereğince bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20.-TL olarak hesabıyla 21.200,00-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibarelerinin yazılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün; DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... ve sanık ...’in görevi kötüye kullanma suçundan beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanıklara isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, TCK'nın 257/2 maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç aynı Kanunun 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabidir. Kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, zamanaşımını kesen en son işlem 08/11/2013 tarihli savunma olup, anılan tarihten itibaren 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş olmakla, dosya içeriği itibariyle de, 5271 sayılı CMK’nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığından, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE,
III-Sanık ...’in görevi kötüye kullanma suçundan beraatine ve sanık ...’ün taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümlere yönelik temyiz taleplerinini incelenmesine gelince;
UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıt örneklerinde sanık ...’in 09.06.2021 tarihinde, sanık ...’ün 06.05.2018 tarihinde olmak üzere temyiz aşamasında öldüğünün tespit edilmiş olması karşısında, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince ayrı ayrı BOZULMASINA; 10.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.