16. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/7826 Karar No: 2013/8246 Karar Tarihi: 16.09.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/7826 Esas 2013/8246 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2013/7826 E. , 2013/8246 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., Camikebir Mahallesinde bulunan 362 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tapu kaydı ile kendisi ve müştereklerine ait iken 30.06.1981 tarihinde yapılan ve 03.09.1992 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığı iddiasıyla, taşınmazın kendisi ve tapu kaydındaki müşterekleri adına tescili istemi ile Hazine aleyhine dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen süre içerisinde davacı tarafça davaya konu taşınmazın ada ve parsel numarasının bildirilmediğinden konusu bulunmayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacıya davaya konu ettiği taşınmazın ada ve parsel numarasını eksiksiz ve açık biçimde bildirmesi için süre verildiği halde bildiremediği, bu sebeple davanın konusu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı, dava dilekçesine ekli krokide de belirtildiği üzere 133 ada 1, 2, 4, 90 ve 95 sayılı parseller arasında kalan taşınmaz bölümünün, tapu kaydının bulunmasına rağmen tespit harici bırakıldığı iddiasına ve ayrıca kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine de dayanarak taşınmaz bölümünün kendisi ve tapu kaydındaki müşterekleri adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece her ne kadar davacıya 05.01.2012 tarihinde davaya konu ettiği taşınmaza ilişkin dilekçesinde düzeltme yapıp dava konusu ettiği taşınmazın ada ve parsel numarasını eksiksiz ve açık biçimde bildirmesi için süre verilmiş ise de, dava, tespit harici bırakılan ve kadastroca parsel numarası verilmeyen tescil harici yerin tescili istemine yönelik olduğuna göre, davanın reddine gerekçe gösterilen ara kararın usule ve dosya kapsamına uygun bulunduğundan söz edilemez. Hal böyle olunca, tescili istenen taşınmazın sınırları içerisinde bulunduğu tüzel kişiliğin de davanın yasal hasmı olduğu göz önüne alınarak taraf teşkilinin sağlanması ve dava şartı olan taraf teşkilinin sağlanması halinde Mahkemece, davanın esasına girilerek, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, dosya kapsamına uymayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 16.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.