Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2481
Karar No: 2020/3700

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/2481 Esas 2020/3700 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2020/2481 E.  ,  2020/3700 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek mirasçıları tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasının yargılaması sonunda, Adana 6. Aile Mahkemesinin verdiği 12/12/2019 tarihli ve 2018/268 esas, 2019/87 karar sayılı kararla mahkemenin yetkisizliğine ve karar kesinleştiğinde ve süresi içinde başvurulduğunda dosyanın Mersin Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin yetkisizlik kararına karşı davacı kadın tarafından 26/2/2019 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf yargılaması devam ederken, 22/12/2019 tarihinde davalı erkek ölmüştür. Davacı kadın, 23/12/2019 havale tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiğini bildirmiştir. Bölge adliye mahkemesi 23/12/2019 tarih ve 2019/1506 esas, 2019/1708 karar sayılı kararı ile davacı kadının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın feragat nedeniyle reddine karar vermiştir. Hüküm davalı erkek mirasçıları tarafından, erkeğin ölümünden sonra kadının davasından feragat etmesinin hüküm ve sonuç doğurmayacağı ve davaya Türk Medeni Kanunu"nun 181/2. maddesi uyannca kusur yönünden devam etmek istediklerinden bahisle, kararın bozulması istemiyle temyiz edilmiştir.
    Davacı kadın davadan feragat etmeden bir gün önce davalı erkek ölmüş; evlilik birliği ölüm ile sona ermiş ve boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu itibarla, davalı eşin ölümünden sonra davacı eşin boşanma davasından feragat etmesi hüküm ve sonuç doğurmaz. Davalı erkeğin mirasçılarının Türk Medeni Kanunu"nun 181/2. maddesi uyarınca davaya devam etme hakları bulunmaktadır. Bu nedenlerle, bölge adliye mahkemesince davacı kadının yetkisizlik kararına yönelik istinaf talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilecek yerde, yazılı şekilde hüküm tesisi ile davanın feragat nedeniyle reddi doğru bulunmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi hükmünün BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oyçokluğuyla karar verildi. 14.09.2020 (Pzt.)

    KARŞI OY YAZISI
    Türk Medeni Kanunu"nun 181/2. maddesine göre, boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde, sağ eş, ölen eşin yasal mirasçısı olamaz ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybeder.
    Ölen eşin mirasçılarının, TMK"nın 181/2. maddesinde düzenlenen haklarını kullanabilmeleri için en önemli koşul, murisin sağlığında açılmış ve ölümünden sonra da devam eden bir boşanma davasının bulunmasıdır.
    Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesine göre ölen eşin mirasçılarının hak ve yetkileri, murislerinin sağlığında davacı veya davalı sıfatıyla kendilerine tanınan hak ve yetkilerle sınırlıdır.
    Eldeki davayı sağ eş açmıştır. Ölen eş tarafından açılmış bir boşanma davası bulunmamaktadır. Ancak, davacı asıl davadan açıkça feragat etmiştir.
    Feragat; davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir [HMK m. 307-(1)]. Hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir [HMK m. 310-(1)]. Karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir [HMK m. 309-(2)]. Kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur [HMK m. 311-(1)].
    Davacının davasından feragat etmesi ile, dava konusu uyuşmazlık sona erer. Kural olarak her davadan feragat edilebilir. Çünkü, hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, açmış olduğu davayı da sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Dava konusu üzerinde tarafların tasarruf yetkisi bulunmasa bile ( yani tasarruf ilkesinin tam olarak uygulanmadığı davalarda da), davacı davasından feragat edebilir. Mesela boşanma davasının kabul edilmesi kesin hükmün (m.303) hukuki sonuçlarını doğurmadığı halde davacı boşanma davasından feragat edebilir ve bununla boşanma davası son bulur. ( Prof.Dr. Baki Kuru-Prof. Dr.Ramazan Arslan- Prof.Dr.Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, 22. baskı,sayfa: 529)
    Somut olayda, ortada, davalının mirasçılarının devam edebilecekleri şekilde bir dava kalmamıştır. Çünkü davacının feragatı, davaya son veren taraf işlemi olup kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurmuştur.
    Davalı konumundaki muris sağ olsaydı, davacı, davasından nasıl özgür iradesi ile feragat edebilecek ve bu feragat mahkemenin ve davalının muvafakatine bağlı olmadan kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurabilecek idiyse, davalının ölümünden sonra da aynı hukuki durum geçerliliğini korur. Yasa, hüküm kesinleşinceye kadar, davacıya, davasından feragat etme hakkı tanımıştır. Davalının ölümünden sonra bu hak, davacının elinden alınamaz.
    Muris ölmeden önce, davacı davasından feragat etseydi, mahkeme ne şekilde karar verecek idiyse, davalı öldükten sonra da davacının davasından feragat etmesi halinde, mahkeme aynı kararı vermek zorundadır.
    Feragata rağmen yargılamaya devam edilerek, kusur tespiti yapılıp, davacının, ancak bir evliliğin iptali veya boşanma kararı sonucunda karşılaşabileceği son derece ağır bir sonuçla (eşinin mirasçısı olamama sonucuyla), karşı karşıya bırakılması, usul, yasa ve hukukun genel ilkelerine aykırıdır.
    Öte yandan, feragatin davayı (uyuşmazlığı) sona erdirdiği, diğer bir anlatımla davanın derdest olma özelliğini kaybettiği ve kesin hükmün sonuçlarını doğurduğu dikkate alındığında mahkemece yetki itirazı incelenmeden, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği açıktır (YHGK, 13.12.2018, 2017/2-2206 E, 2018/1940 K).
    Bu durumda, davacı davasından açıkça, kayıtsız ve şartsız olarak feragat ettiğine göre, mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi doğrudur. Hükmün onanması gerekir.
    Bu sebeplerle, sayın çoğunluğun hükmün bozulması yönündeki görüşüne, katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi