Esas No: 2021/1896
Karar No: 2022/2149
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/1896 Esas 2022/2149 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/1896 E. , 2022/2149 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : YUNAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ...Gıda A.Ş.'nin yaptıkları anlaşma doğrultusunda tarlasına ekmesi için patates tohumları temin ettiğini, davalı ...Gıda A.Ş.'nin patates tohumlarını diğer davalı ...Zirai Ürünler A.Ş.'den tedarik ettiğini, patates tohumlarını 200 metrekare olan tarlasına 30/04/2015 tarihinde ektiğini, ekilen tohumlara gerektiği gibi bakmasına rağmen herhangi bir büyüme ve gelişme olmadığını, aldığı tohumların incelenmesi için tespit yaptırdığını, tespit raporunda "patates tohumlarının... ve Kuru Çürüklük hastalığı ile viral açıdan yapılan incelemeler sonucunda ise Patates Y virüsü (PVY) tespit edildiğini, zararın 351.337,70 TL olduğunun belirtildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, zararın şimdilik 200.000 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
İlk derece mahkemesince; davanın zararın tespit edilmesinden itibaren altı ay içinde, her halde zararın meydana gelmesinden itibaren iki yıl içinde açılması gerektiği, mahkemenin 2015/27 Değişik iş dosyası ile 28/05/2015 tarihinde keşfe gidildiği, alınan bilirkişi raporu ile zararın tespit edildiği, zirai bilirkişi raporunun 28/07/2015 tarihinde dosyaya sunulduğu, eldeki davanın 21/04/2016 tarihinde açıldığı, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davanın 2015 Haziran ayından itibaren altı ay içinde açılması gerekirken 20/04/2016 tarihinde açıldığı, 5533 sayılı Kanunun 11. maddesinde belirtilen altı aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının, davalı ...Gıda A.Ş. nin davalı ...Zirai Ürünler A.Ş.'den tedarik ettiği patates tohumlarını tarlasına ektiği, vaat edilen özelliklere uygun yetişmediği gerekçesi ile 28/05/2015 tarihinde tespit yaptırdığı ancak bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır.
5553 Sayılı Tohumculuk Kanununun " Kapsam" başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun; tarla bitkileri, bağ-bahçe bitkileri, orman bitki türleri ve diğer bitki türleri çoğaltım materyaline ait çeşitlerin ve genetik kaynakların kayıt altına alınması, tohumlukların üretimi, sertifikasyonu, ticareti, piyasa denetimi ve kurumsal yapılanmalar ile ilgili düzenlemeleri kapsar.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Tohum ve türevlerinin üretim ve satışı, gerekli izinlerin alınmasının bu Kanun kapsamında düzenlendiği de gözetildiğinde, Kanun'un bu süreçte yer alan gerçek ve tüzel kişiler için uygulanması gerekir. Üretilen fide de madde kapsamında ifade edilen tohum ve türevlerine ilişkindir. Yine, 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu'nun 11. maddesinde” ayrıca suç sayılma hâli saklı kalmak üzere, zarara neden olan kusurlu tohumluğu üreten, satan, ilgili bölümü şöyledir; " Dava, zarara uğrayanın zarara uğradığının tespit edilmesinden itibaren altı ay içinde her halde zararın meydana gelmesinden itibaren iki yıl içinde açılabilir." şeklinde düzenlenmiştir.
Dava, zarara uğrayanın, zarara uğradığının tespit edilmesinden itibaren altı ay içinde, her hâlde zararın meydana gelmesinden itibaren iki yıl içinde açılabilir. Her ne kadar derece mahkemesince davacının, yetiştirdiği ürüne ilişkin zararının tohumdan kaynaklandığını yaptırdığı tespit sonucu hazırlanan bilirkişi raporunun tebliği ile öğrenmiş olduğu kabul edilmiş ise de, bilirkişi raporu davacıya tebliğ edilmemiş olması nedeniyle öğrenmenin gerçekleştiği kabul edilemeyeceğinden davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir.
Hal böyle olunca ilk derece mahkemesince; davanın süresinde açıldığının kabulü ile esasına girilerek sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 10/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.