Esas No: 2021/8470
Karar No: 2022/2157
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8470 Esas 2022/2157 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/8470 E. , 2022/2157 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davalarının kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; çocukları ...'ın 11/06/2011 tarihinde davalıya ait olup güvenlik önlemi alınmamış, kapı ve penceresi kilitsiz bina şeklindeki trafoya girdiği sırada akıma kapılarak, hayatını kaybettiğini; olayın meydana gelmesinde davalının sorumlu olduğunu, büyük üzüntü yaşadıklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davacılardan baba ...için 1.000 TL maddi ve 30.000 TL manevi, anne ...için 1.000 TL maddi ve 30.000 TL manevi, kardeşler ... için 10.000’er TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Davalı, tüm kusurun vefat eden çocukta olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacı anne ve babanın talep etmiş olduğu maddi tazminatın 1.428,28 TL'sinin kabulüne, 571,72 TL'sinin reddine, kabul edilen tazminat miktarına olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalıdan alınarak davacı anne ve babaya ödenmesine, vefat eden çocuk ağır kusurlu olduğundan manevi tazminat taleplerinin reddine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairece verilen 12/10/2015 tarihli ve 2014/19670 Esas ve 2015/15490 Karar sayılı kararla; bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri giderecek, itirazları karşılayacak, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli yeni bir rapor alınarak sonucuna göre bir hüküm kurulması ve maddi tazminattan desteğin kusur oranına göre indirim yapıldığına göre, manevi tazminattan da hak ve adalet ilkesine göre yapılacak indirim sonucu belirlenecek miktara hükmedilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; kusur raporuna göre davalının %60 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle ıslah dilekçesi dikkate alınarak, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 7.291,42 TL, davacı ... için 16.402,76 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacılar ...ve ...için 10.000’er TL, davacılar ... için 2.500’ er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairece verilen 11/10/2018 tarihli ve 2018/1341 Esas 2018/9918 Karar sayılı kararla; tarafların sair temyiz itirazları reddedilerek, zarar miktarının tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, müteselsil sorumluluk esasları gözardı edilerek sadece kusur oranı nispetinde tazminata karar verilmesinin doğru olmadığı; daha yüksek oranda bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği ve davalı taraf lehine doğmuş olan kazanılmış usuli hak göz önüne alınmaksızın bozmadan sonra yapılan ıslaha göre hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Davacılar tarafından açılan ve bozmadan sonra birleşen davada; asıl dava kapsamında aldırılan kusur raporunda davalı tarafın dava dışı 3.kişilerle birlikte müteselsilen %80 oranında kusurlu bulunduğunun ve bozma sonrası yeniden aktüerya raporu aldırıldığını ileri sürerek; davacı baba ...için 40.175,12 TL; davacı anne ...için ise 68.070,84 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulü ile davacı ... için 41.175.12 TL, davacı ... için 69.070,84 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 11/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacı ... ve ... için 20.000’er TL, davacılar ..., için 5.000’er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-HMK'nın 166. maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür.
Ancak birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların tahkikat safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurmaktadır. Diğer bir anlatımla, asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalardır. Bu nedenle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin de ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir.
HMK'nın 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur.
Somut olayda mahkemece; asıl ve birleştirilen davalar yönünden HMK'nın 297 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın HUMK'nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.