Esas No: 2021/8578
Karar No: 2022/2162
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8578 Esas 2022/2162 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/8578 E. , 2022/2162 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; tekstil alanında faaliyet gösterdiğini ve fason üretim yaparak ticari faaliyette bulunduğunu, üretim atölyesindeki tüm aletlerin elektrik gücüyle çalışmakta olup makinelerde üretimin aksamasının, makineyle olmayan diğer üretim birimlerinin de silsile halinde durmasına sebebiyet verdiğini, dolayısıyla elektrikten mahrum kaldığında tüm üretim faaliyetlerine elektrik gelinceye kadar ara vermek zorunda kaldığını, davalı elektrik satıcısı şirketten abonelik sözleşmesi kapsamında elektrik satın aldığını, ancak aldığı hizmet kalitesinin son zamanlarda yaşanan elektrik kesintileri ile düştüğünü, bu nedenle üretim planının aksadığını ve üretimin gecikmesinin piyasadaki ticari itibarını da büyük oranda zedelediğini, son bir ay içinde yaşanan toplam elektrik kesintisinin 24 saati aştığını, bu sürenin bir ticari işletmenin ekonomik olarak sarsılmasına sebebiyet verebilecek sıklıkta ve uzunlukta olduğunu, işlerin yetişmesi için gece mesaileri yapıldığını, bunun da yetkililerin huzurunu kaçırdığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 16.05.2017-16.05.2018 tarihleri arasında yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle katlandığı işçilik ücretleri nedeniyle uğranılan maddi zarara istinaden 1.000 TL, iş kaybı nedeniyle uğranılan kar kaybına istinaden 1.000 TL ve manevi zarara istinaden 10.000 TL'nin davalı şirketten avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı; kesinti yapılmasının dağıtım şirketi ile ilgili bir konu olduğunu, bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının iddia ettiği tarihlerde kesinti yapılmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; hükme esas alınan bilirkişi heyetinin raporu kapsamında, davacının iş yerinde gerçekleşen elektrik kesintilerinin Elektrik Piyasası Daire Başkanlığının belirlediği sınır değerlerinin altında kaldığı, davalının tazminatı gerektirecek herhangi hukuka aykırı davranışı bulunmadığı ve olayda manevi tazminat koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili ile davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; bilirkişi raporu doğrultusunda ayıplı ifa yönünden dosyada herhangi bir tespit yapılamadığı, gerek maddi ve gerekse manevi tazminat yönünden davanın ispatlanamadığı; davanın reddi halinde hem maddi hem de manevi tazminat yönünden kendini vekille temsil ettiren davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı yararına hatalı ve eksik vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle; davacının istinaf başvurusunun reddine, davalının istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulü ile karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; davacının maddi ve manevi tazminat davasının reddine, davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 2.000 TL vekalet ücretinin, ayrıca reddedilen manevi tazminat yönünden ise 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, dava dilekçesinde son 1 aylık (20.04.2018-09.05.2018) süredeki elektrik kesintilerini örnek göstererek 16.05.2017-16.05.2018 tarihleri arasındaki bir yıllık sürece ilişkin kesintilerin tespiti ve bu süreçte kesinti nedeniyle şirketin meydana gelen zararının tahsilini talep etmiştir.
Dosya kapsamında, davacının alarm güvenlik hizmeti aldığı...Alarm Şirketinden ve BEDAŞ işletme müdürlüğünden elektrik kesintilerine ilişkin kayıtlar getirtilerek bilirkişi incelemesi yatırılmıştır. ...,Alarm Şirketinden gelen kesinti kayıtları 07.02.2018-20.10.2018 tarihleri arasındaki kesintileri göstermekte iken BEDAŞ'tan gelen kayıtlar 19.05.2017-10.05.2018 tarihleri arasındaki kayıtları göstermektedir. Bilirkişi heyetinin hükme dayanak raporunda ise davacının dava konusu yaptığı dönem yönünden dilekçesinde de bildirdiği gibi 27 saat 7 dakika kesinti yapıldığı, davacı kayıt sistemine alınan kesintilerde Şubat 2018- Ekim 2018 arasında 41 adet elektrik kesintisi yapıldığı, bu kesinti miktarının ilgili yönetmelik gereği imar alanı içindeki kullanıcılar için bildirimsiz kesintilerde eşik değerin 48 saat, eşik kez (sayı) 56 kez olarak belirlendiği, davacının 41 kez ve 27 saat 7 dakika yani 48 saatin altında kesintiye uğradığı,
bu rakamların yönetmelik eşik sınırları içinde kaldığı belirlenmekle yönetmelik kapsamında davalının kesintilerinin tazminatı gerektirmediği, şayet eşik aşılmış olsaydı faturalardaki dağıtım bedellerinden mahsubu ile ya da abonelik iptalinde defaten ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Davacının talebi ve değerlendirilmesini istediği tarih aralığı 16.05.2017-16.05.2018 iken, bilirkişi raporunda 07.02.2018-20.10.2018 tarihleri değerlendirilerek görüş bildirilmiştir.
Hal böyle olunca bölge adliye mahkmesince; önceki bilirkişiler dışında alanında uzman bilirkişilerden davacının dava dilekçesinde belirttiği tarih aralığı esas alınarak Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği hükümlerinin değerlendirilmesi kapsamında denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, talep dışı tarihler kapsamında değerlendirme yapan yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının HMK'nın 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın HMK'nın 373/2 maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 10/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.