(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2021/459 E. , 2021/4203 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 111 ada 188 parsel sayılı 2.906,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak, kadastro tespitinin iptali ile adına tescili istemiyle; davacı ... ise, aynı nedene dayanarak, taşınmazın kök muris Veysel kızı ... mirasçıları adına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece, davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 111 ada 188 nolu parselin davalı ..."in babası tarafından uzun zamandır kullanılan bir taşınmaz olduğu, davalı ..."in babası Veysel"in vefatından sonra davalıya kaldığı ve davalı tarafından kullanıldığı, davacıların iddia ettiği gibi davacıların ve davalının kök murislerinden intikalen gelen taşınmaz olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği kesin olarak belirlenmemiş; mahalli bilirkişiler dava konusu taşınmazın babası ...’den davalıya intikal ettiğini bildirmiş ve davalı da keşifte alınan beyanında, (ada parselini bildirmediği) tarladaki hissenin babasının babasından geldiğini, davacı ...’in kız kardeşinin oğlu olması nedeniyle taşınmazda hakkı bulunduğunu belirtmiş olduğu halde, davalıya bu beyanı açıklattırılarak beyanının hangi parsele ilişkin olduğu belirlenmemiş ve beyanlar arasındaki çelişki de giderilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle davalıya keşifte beyanı açıklattırılmak suretiyle, bu beyanının hangi taşınmazla ilgili olduğu belirlenmeli ve ardından mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyden üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle ve hangi hukuki nedene dayalı olarak kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı; fen bilirkişisine, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.