16. Hukuk Dairesi 2020/880 E. , 2020/4127 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 79, 80, 81, 82; 116 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 10, 11, 12, 13, 14 parsel sayılı sırasıyla 410,01; 57,18; 411,89; 514,89; 351,72; 657,80; 533,22; 734,33; 690,12; 664,12; 909,01; 602,27; 793,97; 794,12; 857,46; 311,48 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle sırasıyla ...; ...; ...;... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar, tapu kaydı ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu kayıtlarının iptali ve miras payları oranında tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, iskan suretiyle davalılara verilen taşınmazlara davalıların yerleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde hak sahibi olduğunu iddia eden kişilerin dava açmaları gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre olduğu, davacıların 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra davayı açtıkları, ayrıca davacıların dayandığı eski tapu kaydında 1/4 hisse sahibi olmalarına rağmen taşınmazın tamamı için dava açtıkları ve davacıların dava konusu yapılan taşınmazların miras taksimi sonucu kendilerine kaldığını ispatlayamadıkları kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak davalılar adına iskan suretiyle oluşmuş tapu kaydı olmadığına ve davacı taraf tapu kaydına dayanarak dava açtığına göre Mahkemenin açıklanan red gerekçesi dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
Davacı ... ve arkadaşlarının dayandığı kök murisleri ... adına kayıtlı bulunan 30.05.1962 tarih ve 95 sıra numaralı tapu kaydının hudutları taş, kıraç, darboğaz ve dere olup, her yere uyabilecek nitelikte sınırlar olduğundan, söz konusu tapu kaydının dava konusu taşınmazlara ait olduğunun kabulü mümkün bulunmamaktadır. Bir an için, davacıların dayanak tapu kaydının çekişmeli taşınmazlara aidiyeti düşünülse dahi; dosya kapsamına göre; davalıların sel ve çığ felaketi sonrasında köyün yerleşim yerinin değişmesi nedeniyle kendilerine yer gösterilmesi sonucu taşınmazlara zilyet oldukları, davacıların dayanak tapu kayıt maliki ..."in 1972"de öldüğü ve ölüm tarihinden sonra tapu kaydının intikal görmediği, mirasçılarının zilyet olmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazlarda kayıt malikinin ölüm tarihinden tespit tarihine kadar davacılar ve murisleri bakımından 3. şahıs konumunda bulunan davalı tarafın zilyet olduğu, toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiş olduğuna göre, tespit tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 3402 sayılı Yasa"nın 13/B-c maddesinde belirtilen koşulların davalılar yararına oluştuğu kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsiz ise de ret kararı sonucu itibariyle yerinde olduğundan hükmün gerekçesi açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.