Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1392
Karar No: 2020/8247
Karar Tarihi: 23.12.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1392 Esas 2020/8247 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/1392 E.  ,  2020/8247 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ


    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kurum işleminin iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmiş ise de, temyize konu edilen kararda dava değeri, duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; imzaladığı sağlık hizmeti satın alma sözleşmesine istinaden davalı kurum hastalarına göz alanında sağlık hizmeti verdiğini, davalı kurumun denetimleri sırasında cerrahi izin belgesi olmadığı halde cerrahi müdahale yapıldığı, yine 23 hak sahibine işlem yapılmadığı halde fatura edildiği gerekçesiyle sözleşmeye aykırılıktan cezai şart kesildiğini, yapılan işlemde damla kullanıldığından 23 hastada ameliyat olmadığı izlenimi oluştuğunu, işlemlerin mevzuata uygun olarak davalı kuruma faturalandırıldığını, ruhsat dışında işlem yapıldığı iddiasıyla verilen cezanın da haksız olduğunu, yapılan işlem için cerrahi operasyon gerekmediğini, sözleşmeye aykırılık bulunmadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik kesilen cezai şart tutarı ile haksız bir şekilde geri ödemek zorunda bıraktırılan Sağlık Hizmetleri Bedellerinin 5.000 TL"sinin ödeme tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte iadesine ve cerrahi işlem olarak kabul edilerek ödenmeyen 3 adet faturaya ilişkin 3.000 TL"nin fatura tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesini talep etmiş, 28/10/2016 tarihinde ıslah ile dava değerini 76.799,75 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı; Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesine aykırı eylemlerin kurum muhakkikleri tarafından tespit edildiğini, davacının tespit edilen eylemlerinin sözleşmenin 3.1.6, 5.1.1, 5.1.10 ve 5.1.12 maddelerine açıkça aykırı olduğunu, tahakkuk ettirilen kurum zararı ve cezai şartın sözleşmeye uygun olarak yapıldığını, 20.000 TL cezai şart bedeli ile 56.799,75 TL kurum zararı ve faiz toplamından oluşan toplam 76.799,75 TL’nin davacıdan 10/06/2010 tarihinde tahsil edildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    İlk derece mahkemesince; 3.030,60 TL fatura tutarı kesintisi ve 15.153 TL cezai şart kesintisinin yerinde olmadığı, toplam 51.324,32 TL fatura tutarı kesintisi ve buna ilişkin 10.000 TL cezai şartın yerinde olduğu şeklindeki bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, kesilen ceza ve faturalardan ödemesi yapılan toplam 76.799,75 TL’den 61.324,32 TL"nin mahsubu ile (haksız olarak kesildiği anlaşılan) bakiye 15.475,43 TL’nin ödeme tarihi olan 10/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, toplam 51.324,32 TL fatura tutarı kesintisi ve buna ilişkin 10.000 TL cezai şartın yerinde olduğu anlaşıldığından bu miktara (toplam 61.324,32 TL) ilişkin davanın reddine karar verilmiş; karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; bilirkişi raporlarının çeliştiği, çelişki giderilmeden verilen kararın hatalı olduğu, ayrıca davacı vekili 2010 ve 2011 yılı ocak-nisan arası dönemde davalı ile mutabakata varıldığını belirttiği halde bilirkişilerce incelenmediği, bu hususun dava kapsamında bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa bunun kararda dikkate alınması gerektiğine değinilerek, taraf vekillerinin sair istinaf nedenleri incelenmeksizin kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
    Kaldırma kararı sonrasında ilk derece mahkemesince; davacı vekilince, bilirkişi heyetine göz hekimi uzman doktor atanmasını istenmişse de, kaldırma kararında bu yönde bir eleştiri bulunmadığı takdiri ile kaldırma kararı sonrası, hastane müdürü, hesap bilirkişisi ve mali müşavir bilirkişiden alınan 21/12/2017 tarihli asıl, aynı içerikteki 19/03/2018 tarihli ek bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda toplam 51.324,32 TL fatura tutarı kesintisi ve buna ilişkin 10.000 TL cezai şartın yerinde olduğu anlaşıldığından bu miktara (toplam 61.324,32 TL) ilişkin davanın reddine, kesilen ceza ve faturalardan ödemesi yapılan toplam 76.799,75 TL’den 61.324,32 TL"nin mahsubu ile (haksız olarak kesildiği anlaşılan) bakiye 15.475,43 TL’nin ödeme tarihi olan 10/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; mevcut raporlar arasındaki çelişkileri gideren bilirkişi heyeti rapor ve ek raporuna dayanılarak hüküm verildiği, rapor ve ek raporda bilirkişilerin gözle ilgili görüşlere yer verdiği gibi işlemlerin niteliklerine bakıldığında cerrahi müdahale olduğunun açıkça görülebileceği gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konuda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
    HMK’nın 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkemece, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Somut olayda; davalı kurumun, davacıya gönderdiği 10/06/2010 tarihli ve 8609277 sayılı yazıyla; “...ameliyathanede anestezi uzmanı olmadığı halde işlem yapılması ve bunun kuruma fatura edilmesi nedeniyle sözleşmeye aykırılıktan 51.324,32 TL yersiz ödeme ve 10.000 TL cezai şart ile 23 hak sahibi hakkında işlem yapılmadığı halde yapılmış gibi gösterilmesi nedeniyle işlem bedeli olan 3.030,60 TL ile 5 katı cezai şart bedeli olan 15.153,00 TL’nin alacaklardan tahsiline karar verilmiştir. Bu uyarı merkezinize yapılan birinci uyarıdır.” denilmektedir.
    Davacı, davalı kurumun her iki işlemi için de dava açmış olup, temyize konu edilen kısım; ilk derece mahkemesince davacının cerrahi izin belgesi olmadığı halde hastalara ameliyat (cerrahi müdahale) yaparak bunun davalı Kuruma fatura edildiğinden bahisle sözleşmeye aykırı işlem nedeniyle düzenlenen 51.324,32 TL ve 10.000 TL’lik cezai şarta yönelik davanın reddine ilişkindir.
    Hastane saymanı, avukat, mali müşavir bilirkişilerden ve ardından mali müşavir, hastane yöneticisi hukukçu ve SGK uzmanı iktisatçı bilirkişiden ve kaldırma kararı sonrası hastane müdürü, yeminli mali müşavir ve hesap bilirkişisinden alınan 3 ayrı heyet raporunda; Ağır ceza mahkemesindeki yargılama sırasında ATK’nın yazısında Ankara Üniversitesi Göz Ana Bilim Dalı Başkanlığının yapılan işlemlerin “cerrahi müdahale” olduğu yönünde verdiği görüşe göre, davacı hakkında yapılan denetim sırasında cerrahi izin belgesi olmadığı halde davacının cerrahi müdahale yaptığı, cerrahi müdahale sırasında anestezi uzmanı bulundurmadığı, bu nedenle kurum işleminin(temyize konu olan) yasal mevzuata uygun olduğu belirtilmiş ve her ne kadar gerek ilk derece mahkemesince, gerekse bölge adliye mahkemesince, bilirkişi raporları yeterli görülerek yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek görülmemiş ve alınan son heyet raporu ve ek rapora itibar edilmek suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmiş ise de, hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişilerin mesleği itibariyle konunun uzmanı olmadığı, tıbbi ve teknik bilgi gerektiren konuda Ağır ceza mahkemesinde alınan rapora değinilerek uzman olmadıkları konuda görüş açıkladıkları anlaşılmaktadır.
    O halde ilk derece mahkemesince; aralarında göz ile anestezi ve reanimasyon hekimlerinin de yer alacağı konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan davacıya ait merkezde davalı kuruma bağlı hastalar hakkında yapılan tedavilerin, cerrahi müdahale olup olmadığını, gerek tedavi evrakları gerekse Sağlık Uygulama Tebliği ve ilgili mevzuat hükümlerini değerlendiren, ceza davasında belirlenen maddi olguları da dikkate alan denetime elverişli rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporları esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 23/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi