MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda Sivrice Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 1 parsel sayılı 39.227,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle davalı ... adına yol niteliğiyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, tescil ilamıyla oluşan tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişilerinin 26.11.2012 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2.902,60 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümünün tescil ilamı ile oluşan davacıya ait tapu kaydı kapsamında kaldığı kabul edilerek karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı dayanağı Mart 1991 tarihli tapu kaydının, fen bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen davaya konu 101 ada 1 parsel taşınmaz bölümünü kapsadığı doğru olarak belirlenmiş, ancak; ... tarafından 1989 yılında yapılan kamulaştırmaya ilişkin harita kadastro paftasıyla çakıştırılmadığından hatalı sonuca varılmıştır. Şöyle ki; karara ek 26.11.2012 tarihli fen bilirkişilerinin raporu ve krokisinde (B) olarak gösterilen ve davacının tutunduğu tapu kaydının güneyinde yer alan yolun bir bölümü, tespit kararı verilen (A) bölümünün içinde kalmakta olup, fen bilirkişilerinin raporunda kamulaştırma haritası çakıştırılmadığından bu bölüm gösterilmemiştir. Doğru sonuca ulaşabilmek için; fen bilirkişilerinden ek rapor alınarak, kamulaştırma haritası ile kadastro paftasının çakıştırılması istenilmeli, karara ek raporda (B) ile gösterilen ve öncesinde kamulaştırılan bölümün, (A) ile gösterilen bölümde kapsadığı alan tespit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ve uygulama yapılmış olması isabetsiz, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.