Esas No: 2021/2637
Karar No: 2022/1022
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/2637 Esas 2022/1022 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı ancak beraat ettiği, davanın düşmesine karar verildiği ifade edilerek, tazminat talebinin reddedildiği belirtilmiştir. Ancak, mahkeme kararında, tazminat talep edilemeyecek hallerin belirlenmesine rağmen, davacının tutuklu kaldığı halde beraat ettiği ve davanın düşmesine karar verildiği durumda, davacı lehine uğranılan zarar için makul bir tazminatın hükmedilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda hüküm BOZULMUŞ ve dosyanın Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesi'ne iletilmesine karar verilmiştir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 142. ve 144/1-c maddeleri, tazminat talep edilemeyecek halleri belirlemekte; ancak, davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesi halinde, tazminat istenemeyeceğine dair açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hükme yönelik, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 16.06.2017 tarihli, 2017/1153 Esas, 2017/942 Karar sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Tazminat talebinin dayanağı olan Doğubayazıt 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/185 Esas – 2012/369 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan 24.12.2006 – 18.05.2007 tarihleri arasında 4 ay 24 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün Yargıtay 18 Ceza Dairesinin 02.11.2016 tarihli, 2015/31033 Esas, 2016/17007 Karar sayılı ilamı ile bozularak zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verildiği ve 02.11.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı anlaşılmakla;
Davacının 45.000 TL maddi, 90.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece davacı hakkında düşme kararı verildiği gerekçesi ile CMK’nın 144/1-c maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5271 sayılı sayılı CMK'nın 144/1-c maddesinde genel veya özel af, şikâyetten vazgeçme, uzlaşma gibi nedenlerle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya davanın düşmesine karar verilen veya kamu davası geçici olarak durdurulan veya kamu davası ertelenen veya düşürülen kişilerin tazminat isteyemeyeceğinin belirtildiği, tazminat istemeyecek hallerin belirlenmesine ilişkin nedenlerin niteliği dikkate alındığında, bu hallerin, suçun işlenmesi sonrası değişen taraf iradelerine ya da devletin tasarruflarına dayalı olarak, sanığa ceza verilmemesini öngören kurumlar olduğu, belirtilen maddede, zamanaşımı nedeniyle davanın düşmesine karar verilmesi halinde, tazminat istenemeyeceğine dair açık bir düzenleme bulunmadığı gibi dava zamanaşımı süresinin dolması halinde düşme kararı verilmesi durumunda, bu hususun, dosyanın tarafı olan sanığın eylemlerinden kaynaklanmaması halinde, haksız yere gözaltında veya tutuklu kalan taraf lehine uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi zarar için makul bir tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetildiğinde, tutuklu kaldığı halde beraatine karar verilen kişiler hakkında takdir edilen manevi tazminat miktarı kadar olmasa da, davacı lehine uğranıldığı iddia edilen zarara ilişkin makul bir maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, davanın reddine dair yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 16.06.2017 tarihli, 2017/1153 Esas, 2017/942 Karar sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddine" dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesi'ne; kararın bir örneğinin de Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'ne iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na GÖNDERİLMESİNE; 14.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.