16. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/8364 Karar No: 2013/8206 Karar Tarihi: 16.09.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/8364 Esas 2013/8206 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar ve müşterekleri adına kayıtlı 1.283,23 metrekarelik taşınmazın bir bölümünün mükerrer kadastro nedeniyle 352.572,00 metrekarelik taşınmazda kaldığı belirlenmiştir. Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü’nün yazısı doğrultusunda işlem yaparak davacılara bildirmiş, bunun üzerine davacılar ilgili işlemin iptali için dava açmıştır. Mahkeme, uyuşmazlığın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi kapsamında bulunduğunu kabul ederek görevsizlik kararı vermiştir. Ancak buna karşın, uyuşmazlığın mükerrer kadastronun söz konusu olduğu hallerde 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi yerine 22. ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1026. maddesi çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle ihtilaf, Asliye Hukuk Mahkemelerinde çözümlenmesi gerekmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi, 22. ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1026. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2. maddesidir.
16. Hukuk Dairesi 2013/8364 E. , 2013/8206 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan ... Mahallesi 227 parsel sayılı 1.283,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tespit 1970 yılında, bu taşınmaza komşu Hazineye ait, Kiçiköy Mahallesi 29 ada 2 parsel sayılı 352.572,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tespiti ise 1954 yılında kesinleşmiştir. ... Kadastro Müdürlüğünün 05.12.2012 tarihli yazısında davacılar ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı 227 parsel sayılı taşınmazın 958,45 metrekare yüzölçümündeki bölümünün mükerrer kadastro nedeniyle 29 ada 2 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı belirtilmiş, ... Tapu Müdürlüğünce, Kadastro Müdürlüğü’nün yazısı doğrultusunda işlem yapılacağının davacılara bildirilmesi üzerine, davacılar tarafından ilgili işlemin iptali için dava açılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece uyuşmazlığın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi kapsamında bulunduğu kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Uyuşmazlık, 1954 yılında tespiti kesinleşen 29 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile 1970 yılında yani daha sonra tespiti keşinleşmiş bulunan 227 parsel sayılı taşınmazın 958,45 metrekarelik bölümünün mükerrer kadastroya tabi tutulmasından kaynaklanmakta olup mükerrer kadastronun söz konusu olduğu hallerde 3402 sayılı Yasa"nın 41. maddesine göre değil, aynı kanunun 22. ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 1026. maddesi çerçevesinde işlem yapılması gerekmektedir. Tapu Müdürlüğü tarafından bu doğrultuda yapılan işlemin iptali istemiyle dava açılmış bulunduğuna ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel görevli mahkemeler Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna göre ihtilafın Asliye Hukuk Mahkemelerinde çözümlenmesi gerekmektedir. Mahkemece davanın niteliği konusunda yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 16.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.