Esas No: 2020/11145
Karar No: 2022/1011
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/11145 Esas 2022/1011 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacının terör örgütü propagandası yapmak suçundan gözaltına alındığı ve yapılan yargılama sonunda beraat ettiği belirtilerek, davacının tazminat talebinin reddine hükmedildiği ancak kararın temyiz edildiği ve incelenen dosya kapsamında tazminatın talep edildiği hükmüne varıldığı belirtildi. Ancak gerekçeli karar başlığında yanlış bir dava türü belirtildiği ve dava tarihinde yanlışlık olduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verildi.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi: Şüphelilerin gözaltına alındıktan sonra derhal adli makamlara sevk edilmesi ve yargılamanın hızlı ve etkili bir şekilde yürütülmesi hakkını düzenler.
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi: Yargıtay'ın bozma kararlarına ilişkin hükümleri düzenler.
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi: Yargıtay'ın hükümlerine aykırı kararlar için yeniden yargılama yapılacağını düzenler.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/329 Esas 2011/547 Karar sayılı dosya kapsamında, davacının terör örgütü propagandası yapmak suçundan 28.04.2011 – 29.04.2011 tarihleri arasında 1 gün gözlatında kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 20.10.2015 tarihinde kesinleştiği, gözaltı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 10.000,00 TL manevi tazminatın yakalama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece davacı (sanık) hakkında verilen beraat kararı aleyhe bozma olmadığından ve sadece davacı (sanık) bakımından vekalet ücreti yönünden temyiz edildiğinden beraat kararı sanık müdafine 27.12.2011 tarihinde tefhim edildiğinden bu tarihten 7 gün sonra yani 03.01.2012 tarihinde kesinleşmiş sayılacağından dava süresinde açılmadığından bahisle reddine hükmedildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Uyap sistemi üzerinden yapılan incelemede; tazminat isteminin dayanağı olan Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/329 Esas 2011/547 Karar sayılı beraat hükmünün, müdafi tarafından davacı (sanık) lehine olarak temyiz edildiği ve Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2015/2307 Esas – 2015/2138 Karar sayılı ilamıyla beraatine karar verilen ve kendisini vekaletnameli vekil ile temsil ettiren davacı (sanık) lehine 2.200 TL vekalet ücreti tayin olunması suretiyle 20.10.2015 tarihinde düzeltilerek onanması suretiyle kesinleştiği anlaşıldığından davanın süresinde açıldığının kabulü gerektiği halde yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi,
2- Gerekçeli karar başlığında dava türünün “koruma tedbirleri nedeni ile tazminat” yerine “Yakalama veya tutuklama sonrası KYO veya beraat kararı verilmesi halinde Tazminat” olarak gösterilmesi ve “30.12.2015” olan dava tarihinin “01.02.2016” olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.