Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1956
Karar No: 2020/3679

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/1956 Esas 2020/3679 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi, karşılıklı boşanma davasıyla ilgili olarak erkeğin temyiz itirazlarının kapsam dışında olduğuna hükmetti. Mahkeme, her iki tarafta da kusur bulunduğunu belirleyerek boşanma kararı verdi. Ancak erkek tarafının annesinin kadına hakaret ve tehditine sessiz kaldığı vakıaların kusur olarak yüklenemeyeceği sonucuna vardı. Mahkeme, tarafların gerçekleştirdikleri diğer kusurlu davranışlara göre, davacı-karşı davalı kadının ağır, davalı-karşı davacı erkeğin ise az kusurlu olduğunu kabul etti. Mahkeme, bozmasını gerektiren yanılgılı bir değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunu kabul ederek yardımcı kanunların ihlal edildiği sonucuna vardı. Bu bağlamda, mahkeme hatalı kusur belirlemesi sonucunda erkek lehine uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirtti. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2 maddesi hükümleri gereği boşanmaya sebep olan olaylarda kişilik haklarına saldırıda bulunulması hallerinde kusurlu olan taraftan maddi ve manevi tazminat istenebileceği belirtildi. Ayrıca, hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50
2. Hukuk Dairesi         2020/1956 E.  ,  2020/3679 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Mahkemece, karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda taraflar eşit kusurlu bulunarak her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı- karşı davalı kadına kusur olarak yüklenilen vakıalar istinaf kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşmiştir.
    Davalı-karşı davacı erkeğe, annesinin kadına hakaret ve tehditine sessiz kaldığı vakıası kusur olarak yüklenilmiş ise de, dosya kapsamı, ceza dosyası ve tanık beyanlarından erkeğin bu olay sırasında bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde erkeğin bu olaya sessiz kaldığı kabul edilemiyeceğinden kusur olarak yüklemenez. Bu durumda, mahkemece belirlenen tarafların gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davacı-karşı davalı kadının ağır, davalı-karşı davacı erkeğin az kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabul edilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Türk Medeni Kanunu"nun 174/1-2 maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan maddi ve manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-karşı davacı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 51) dikkate alınarak erkek yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.09.2020 (Pzt.)

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi