8. Hukuk Dairesi 2018/15056 E. , 2018/19690 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil, Tazminat
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
... A R A R
Davacılar vekili, müvekkilinin... ili ... İlçesi.... köyü 121 ada 4 ve 121 ada 5 parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu, söz konusu taşınmazların yaklaşık 15 hektarlık bölümüne davalı Kurumun taşınmazlar içerisinden tahliye kanalı geçirerek ve kanaldan çıkan harfiyatı yine taşınmazın içerisine bırakarak kamulaştırmasız el attığını belirterek kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan şimdilik 8.000,00 TL tazminatın ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geriye dönük beş yıllık 2.000,00 TL ecrimisilin davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından ilgili yasa ve yönetmelik uyarınca zorunlu toplulaştırma kapsamında kanal ve kanaletlerin yapıldığını buna göre haksız fiil niteliğindeki eylem nedeniyle husumetin Tarım Reformu Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini, toplulaştırma işlemleri sonucunda katılım payı adı altında kamuya bırakılan alanların sadece kanal ve kanaletler için değil sosyal tesisler, kamu hizmetleri ve köy gelişme alanları olarak da değerlendirildiğini, müvekkilinin de toplulaştırma olan yerlerde bu şekilde kamuya bırakılan alanları kullanarak kanal ve kanaletler yaptığını, toplulaştırma işlemleri yapılırken arazi sahibinin muvafakati alınarak önceki arazisine eşit değerde yeni arazi verildiğini, bunun da arazi sahibinin rıza ve isteğiyle tapu sicilinde devir işlemleri yapılarak gerçekleştirildiğini, tapu işlemleri yapılırken hiçbir kayıt ve itiraz ileri sürmemiş olan davacının daha sonradan tazminat davası açmasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile bilirkişi raporunda her dönem için hesaplanan ecrimisil miktarına dönem sonu itibariyle yasal faiz işletilmek suretiyle 7.391,65 TL ecrimisil bedelinin davacı ..." a, 4.163,80 TL ecrimisil bedelinin davacı ..." a, 1.427,06 TL ecrimisil bedelinin davacı ..."a ödenmesine, feragat nedeniyle kamulaştırmasız el atma bedeli davasının reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneğidir. Taraf ehliyeti Medeni Hukuktaki, medeni haklardan istifade (hak) ehliyetinin Medeni Usul Hukukunda büründüğü şekildir. Gerçekten, kimlerin taraf ehliyetine sahip bulundukları Medeni Kanuna göre belirlenir (HUMK mad. 38, HMK mad. 50, MK mad.8, mad.48).
Buna göre medeni haklardan istifade (hak) ehliyeti bulunan her gerçek (TMK mad. 8) ve tüzel (TMK mad. 48) kişi, davada taraf olabilme ehliyetine sahiptir. Taraf olma ehliyeti, medeni haklardan yararlanma hakkının bir sonucu olup; usul hukuku anlamında süje olma, usul hukukundan yararlanma yeteneğidir.
Bir davada tarafların, taraf ehliyetine sahip olmaları dava şartlarındandır. Bu nedenle, davanın taraflarından birinin taraf ehliyetine sahip olmadığı mahkemece kendiliğinden gözetilir ve dava esasa girilmeden reddedilir.
Öte yandan sıfat, dava konusu sübjektif hak ile taraflar arasındaki ilişkidir. Bir sübjektif hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) ilke olarak o hakkın sahibine aittir. Bu nedenle, o hakka ilişkin bir davada davacı olma sıfatı o hakkın sahibine ait olacaktır. Buna uygulamada aktif husumet denilmektedir.
Bu noktada, husumet konusu davanın her safhasında ileri sürülebilir ve mahkemece re"sen, karşı tarafın, bu yollu bir savunmanın yapılmasına, rızası olup olmadığına bakılmaksızın, incelenerek gözönünde tutulur. Davacı olma sıfatı, dava konusu hakkın sahibine ait olduğundan, mahkemece davacının gerçekten taraf sıfatına sahip olduğu tespit edildikten sonra ancak dava konusu hakkın esasına ilişkin inceleme yapılabilir.
Davacılar ... oğlu ..., Hümeyit oğlu ..., ... kızı ... vekili dava dilekçesinde;... ili, ... İlçesi Meydankapı köyü 121 ada 4 parsel ve 121 ada 5 parsel sayılı taşınmazlara davalı Kurum tarafından kamulaştırmasız el atıldığını iddia ederek kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil bedelinin tahsilini talep etmiş, 16/07/2014 tarihli celsede alınan imzalı beyanı ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat taleplerinden feragat etmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu... ili, ... İlçesi Meydankapı köyü 121 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kayden davacı ... oğlu ..., davacı ... kızı ..., dava dışı ... Hazinesi, .... ... Tavur adına,... İli, ... İlçesi Meydankapı Köyü 121 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kayden davacı Hümeyit oğlu ..., davacı ... kızı ..., dava dışı ... Hazinesi, oğlu ...,..... Tavur adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Hükme esas alınan 28/05/2014 tarihli bilirkişi raporunda davacı ...’un 121 ada 4 parsel sayılı taşınmazda 61117/95930, 121 ada 5 parsel sayılı taşınmazda 10605/535777, davacı ...’un 121 ada 4 parsel sayılı taşınmazda 48783/2110460, 121 ada 5 parselde 59763/97414 payının bulunduğu kabulü ile rapor hazırlanmıştır. Oysa ki, 121 ada 4 parsel sayılı taşınmazda bulunan 48783/2110460 pay oranının..... oğlu ...’a, 121 ada 5 parselde bulunan 10605/535777 pay oranının Hüseyin oğlu ...’a ait olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki; dava dilekçesine ekli kimlik suretleri incelendiğinde davacıların babaların ismi ile anılan pay sahiplerinin babalarının isimleri uyuşmamaktadır. Dava konusu taşınmazların tapu malikleri ile davacı ... ve ... arasındaki irsiyet bağının açıkça kurulması gerekmektedir. Bu durumda davacı Hümeyit oğlu ...’un 121 ada 4 parsel sayılı taşınmaz, davacı ... oğlu ...’un 121 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden davada aktif husumetlerinin bulunup bulunmadığı hususu üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"un 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 05/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.