Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/10848
Karar No: 2022/1037
Karar Tarihi: 14.02.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/10848 Esas 2022/1037 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/133 Esas – 2013/43 Karar sayılı ceza dosyasında davacı, silahlı terör örgütüne silah sağlama suçundan tutuklanmış ve sonra beraat etmiştir. Davacı, tutuklanma süresi boyunca mağdur olduğu gerekçesiyle tazminat talebinde bulunmuştur. Yerel mahkeme, tazminat talebinin kısmen kabul edilmesine karar vermiş ve davalıdan 2.460,08 TL maddi ve 4.650,00 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine hükmetmiştir. Ancak, davalı ve davacı vekilleri, kararı temyiz etmiştir. Yüksek Mahkeme, infaz edilmiş tutukluluk süresinin tespit edilmesi gerektiğini belirtmiş ve manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde nesnel ölçütlerin dikkate alınması gerektiğini söylemiştir. Ayrıca, kararın başlığında yanlış bir ifade kullanılmış olduğu vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi yer almaktadır.
12. Ceza Dairesi         2020/10848 E.  ,  2022/1037 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.460,08 TL maddi ve 4.650,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Tazminat talebinin dayanağı olan Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/133 Esas – 2013/43 Karar sayılı ceza dosyası incelediğinde, davacının silahlı terör örgütüne silah sağlama suçundan 27.07.2011-16.11.2011 tarihleri arasında 112 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 14.12.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
    Davacının 52.640,00 TL maddi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 2.460,08 TL maddi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 4.650,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Tazminat talebinin dayanağı olan tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde infaz tarihleri ilgili ceza infaz kurumundan sorularak infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kabule ve uygulamaya göre de;
    1-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
    2- Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, “Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat”' yerine, “5271 Sayılı CMK. 141 vd. gereğince Maddi ve Manevi Tazminat ’’ olarak gösterilmesi,
    Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi