8. Hukuk Dairesi 2018/15044 E. , 2018/19689 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkillerinin el birliği halinde malik oldukları ..... köyü 4600, 2259, 2776 parsel sayılı taşınmazlar ile... köyü 204, 2996, 3230, 3507 parsel sayılı Hazineye ait ve murisleri Enver Arbaş’ın kullanımında olan yerlerin davalı tarafından işlenmekte olduğunu belirterek beş yıllık 5.000,00 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dosyada mevcut 14/05/2012 ve 07/02/2013 tarihli bilirkişi raporlarında belirtilen ecrimisil tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza yönelik ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 388. maddesi ile bunun karşılığı olarak düzenlenen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre hüküm, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsar. Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Hüküm gerekçesi dosya içeriğine uygun olmak zorundadır. Ayrıca, hükmün gerekçesi ile sonuç kısmı birbiri ile çelişmemelidir.
Somut olayda; Mahkemece her ne kadar 14/05/2012 ve 07/02/2013 tarihli bilirkişi raporlarına atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulmuş ise de dosya içerisinde 07/02/2013 tarihli bilirkişi raporuna rastlanmadığı gibi bilirkişi raporlarına atıf yapılmak suretiyle oluşturulan hüküm yukarıda izah edildiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesine uygun bir hüküm değildir. Mahkemece taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm oluşturulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,
istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, .05/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.