16. Ceza Dairesi 2019/4103 E. , 2020/3324 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak
Hüküm : Sanıklar ...,ve ... hakkında
3713 sayılı Kanunun 3/1, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı
Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/6-9, 63;
Sanık ... hakkında 3713 sayılı Kanunun
5/1, 7/1, TCK’nın 314/2, 53/1-2-3, 58/6-9, 63, 54.
maddeleri gereğince mahkumiyete dair istinaf
başvurusunun esastan reddi;
Sanık ... hakkında, sanık müdafiinin 3713
sayılı Kanunun 3/1, TCK"nın 314/2, 3713 sayılı
Kanunun 5/1, TCK"nın 221/4, 62/1, 53/1-2-3, 58/6-9,
63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin
temyiz başvurusunun CMK’nın 286/2-a md. uyarınca
reddine dair 15.01.2019 tarihli ek karar
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık ... hakkında silahlı terör örgütü üyeliği suçundan verilen 4 yıl 7 ay hapis cezasına yönelik olarak ceza miktarı bakımından yapılan değerlendirmede, 24.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Yapılan Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 286"ncı maddesine eklenen 3"üncü fıkrada, TCK"nın 314"üncü maddede düzenlenen "silahlı örgüt suçu" kapsamında kurulan "beş yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren mahkumiyet hükümlerinin" temyiz kapsamına dahil olduğu anlaşılmakla, 7188 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden sanık tarafından kararı temyiz etme iradesi açıkça ortaya konulduğundan söz konusu yasal düzenlemeden önce 10.12.2018 tarihinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi tarafından verilen 2017/1590 E. - 2018/599 K. sayılı temyiz isteminin reddine dair karar kaldırılarak yapılan incelemede;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanıklar ... ve ..."in örgütle iltisaklı Bank Asya nezdindeki rutin bankacılık işlemlerinin, sanıklar ..., ... ve ...’ın örgütle iltisaklı Kimse Yok Mu adlı yardım kuruluşuna bağışta bulunmanın örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
I-)Sanıklar ..., ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafileri ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...’in temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezaların, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9. maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6. maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafileri ile sanıklar ..., ..., ... ve ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, B, C, D ve E sırasındaki hükümlerin tekerrüre ilişkin 7. fıkralarındaki "yollaması ile aynı yasanın 58/6. maddesi” ibarelerinin sanıklar yönünden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-)Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmü yönünden;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
1-Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9. maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6. maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
2-Karabük Emanet Memurluğunun 2016/415 sırasında kayıtlı olan 2 adet 9 mm çaplı tabancalarda kullanılan şarjör ve 2 adet şarjör kılıfı ile 9 mm çapında 25 adet fişeğin yönetmelikte belirtilen işlemlerin yapılması için idareye teslimine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmından "yollaması ile aynı yasanın 58/6. maddesi” ibaresinin çıkarılması ve hükmün J sayılı hükmün 1. fıkrasındaki müsadereye ilişkin kısmı çıkarılarak yerine "Karabük Emanet Memurluğu"nun 2016/415 sırasında kayıtlı olan 2 adet 9 mm çaplı tabancalarda kullanılan şarjör ve 2 adet şarjör kılıfı ile 9 mm çapında 25 adet fişeğin yönetmelikte belirtilen işlemlerin yapılması için ilgili idareye teslimine" ibaresinin yazılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-)Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün yapılan temyiz incelemesinde, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-)Sanığın ihraç edilmeden önce komiser yardımcısı olarak görev yaptığı hususu da nazara alınarak; ilgili yerlere yazı yazılmak suretiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunun 18.04.2017 tarih ve 2017/68532 sayılı soruşturması kapsamında ele geçirilen FETÖ/PDY emniyet mahrem yapılanmasına ilişkin dijital verilerin incelenmesi sonucunda düzenlenen veri inceleme raporu, bu rapora dayanak teşkil eden gizli tanık Garson’un ifadesi ve delilin el konulmasına ilişkin mahkeme kararı getirtilerek sanık hakkında düzenlenen bir kayıt olup olmadığının tespit edilmesi, elde edilen bilgiler doğrultusunda, sanığın örgüt içindeki konumu ve örgüte ilişkin bildiklerinin sınırı da dikkate alınarak, sanıkla ilgili tespitlere göre etkin pişmanlık indirim oranının belirlenmesi gerekirken eksik araştırmayla en alt sınırdan indirim yapılmak suretiyle karar verilmesi,
2-)Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9. maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6. maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Karabük Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.