Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1673
Karar No: 2020/4739
Karar Tarihi: 09.09.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/1673 Esas 2020/4739 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı aleyhine tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunulmuştur. Davacı, söz konusu tapu tahsis belgesine dayanarak ahşap kargir evin kaydının kendisine geçirilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taşınmazın bulunduğu yerde imar planı yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ancak Yargıtay'ın bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davacının lehine karar çıkmıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi, 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasa'nın 10/C-2 maddesi, 2981 sayılı Yasa'nın 18/b-c maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2020/1673 E.  ,  2020/4739 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.11.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.09.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı, dava konusu 232 ada 308 parsel ile ilgili 19.10.1987 tarih 4/5 tahsil no"lu tapu tahsis belgesine istinaden söz konusu parseldeki ahşap kargir ev yerinin tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın husumetten reddini savunmuştur.
    Mahkemece, taşınmazın bulunduğu yerde 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasa uyarınca ıslah ve imar planının yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 11.12.2015 tarihli, 2014/15191 E. 2015/11498 K. sayılı ilamıyla “... ... Belediye Başkanlığının 29.05.2013 tarihli yazısında taşınmazın 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı Kanun ile değişik 2981 sayılı Kanun uyarınca ıslah ve imar planı yapılmadığı belirtilmiş ancak aynı kurumun 26.02.2014 tarihli yazısında taşınmazın imar planı içerisinde ve konut alanında kaldığı bildirilmiş olmakla taşınmazın imar planı içinde kalıp kalmadığına ilişkin ilgili kurumun yazılarında çelişki mevcuttur. Bu durumda mahkemece, tahsise konu taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı hususundaki çelişkinin giderilmesi, taşınmazın imar planı kapsamında kalması durumunda ise (DOP) kesintisi yapılıp yapılmadığının araştırılması gerekmektedir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. ...” bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile, dava konusu 232 ada 308 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir.
    Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
    -Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
    -Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
    -İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
    -Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
    -Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
    -Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması.
    -İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir,
    -Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
    Mahkemece bir kısım davacıların, tapu tahsis belgesine dayanan tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkin dava konusu 3673 ada 1 ve 3680 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dava tarihi itibariyle tahsise konu yerde imar uygulaması yapılmadığı ve imar parsellerinin oluşturulmadığı anlaşılmaktadır.
    Yukarıda açıklandığı üzere, tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için tahsise konu taşınmazların 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması gerekmektedir.
    Bu ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde; ... Belediye Başkanlığı"ndan getirtilerek dosya içerisine alınan evraklar incelendiğinde dava konusu 232 ada 308 parsel sayılı taşınmazın imar planı içerisinde olduğu ancak herhangi bir imar uygulamasının yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın imar planı içerisinde olmasına rağmen imar uygulamasının yapılmamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi