16. Hukuk Dairesi 2020/1622 E. , 2020/4120 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ...Köyü çalışma alanında bulunan 129 ada 8, 152 ada 1, 156 ada 11 parsel sayılı 1.808.02, 3.083.70, 585,16 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, ... ve müşterekleri adına; 129 ada 7 parsel sayılı 1.726,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, taksim ve ifraz nedeniyle ... adına; 120 ada 11, 14, 122 ada 30, 123 ada 14 ve 167 ada 3 parsel sayılı, 628.52, 319.90, 1.468.26, 1.064,66 ve 6.589,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise, irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacılar ... mirasçıları ... ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hakka dayanarak, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dosyalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 120 ada 11, 14, 122 ada 30, 123 ada 14, 129 ada 7, 8, 152 ada 1, 156 ada 11 ve 167 ada 3 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 28.11.2014 tarihli celsede keşif masrafları ayrıntılı şekilde açıklanmak suretiyle keşif masraflarını yatırması için duruşmada hazır bulunan davacı vekiline 20 günlük kesin süre verilerek, keşif masraflarını yatırmadığı takdirde keşif delilinden vazgeçeceği ihtarını içeren meşruhatlı davetiye gönderilmesine karar verildiği, verilen kesin süre içerisinde keşif giderini yatırmayan davacı mirasçılarının 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36/1 ve HMK"nın 324. maddeleri gereğince keşif deliline dayanmaktan vazgeçtikleri ve bu haliyle davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, yapılan bu değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Kesin süreye ilişkin hükümlerin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için, öncelikle dosyanın keşfe hazır hale gelmesi ve masrafların yatırılması halinde keşfin usulünce yapılabilecek durumda olması gerekir. Öte yandan, 3402 sayılı Kanun"un 36. maddesi gereğince ara kararında ve bu ara kararına istinaden çıkartılacak meşruhatlı davetiyede; hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişiler, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişilere ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, taşınmaz başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Davalılardan ... yargılama sırasında öldüğü halde, mirasçılarından ... usulüne uygun olarak davaya dahil edilmemiş, böylece kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olan taraf teşkili usulünce sağlanmamış; davalılar ... ve ... tanık bildirdikleri halde, bu tanıkların isimleri kesin süreye ilişkin ara kararda tek tek yazılmadığı ve davetiye giderlerinin de keşif masrafına eklenmediği anlaşılmamaktadır. Bu durum karşısında, dosya keşfe hazır hale getirilmeden, yöntemince taraf teşkili dahi sağlanmaksızın keşif kararı verilmesi ve keşif masraflarının yatırılması hususunda kesin süre verilmesi yönünde ara kararı kurulması ve yöntemince uygun olmayan bu ara kararına uyulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, yukarıda sözü edilen eksiklikler tamamlanmak suretiyle dosya keşfe hazır hale getirilmeli, davacı tarafa keşif giderlerini yatırması için 3402 sayılı Yasa"nın 36. maddesi uyarınca yeniden yöntemine uygun, keşif gün ve saatinin de belirlendiği makul bir süre verilmeli, ara kararı gereklerinin yerine getirilmesi durumunda mahallinde keşif yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek usulüne uygun olmayan ara karar gereklerinin yerine getirilmemesine sonuç bağlanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.