Esas No: 2021/766
Karar No: 2022/11356
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/766 Esas 2022/11356 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/766 E. , 2022/11356 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet, İftira
HÜKÜM : 02/05/2016 tarihli karar ile 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanıklar hakkında hükümlülük; iftira suçundan sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere; 21/07/2016 tarihli ek karar ile 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık ... hakkında beraat
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-a) Sanık ... hakkında "İftira" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Gerekçeli karar başlığında suç adının ''Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması'' yerine ''iftira'' olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
1-Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükümde temel cezanın tayini sırasında uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinin yollamasıyla aynı Kanunun 267/1. maddesi yerine, doğrudan 5237 sayılı TCK.nın 267/1. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK.nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2-Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK'nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
3- Sanık hakkında tekerrüre esas alınan ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/264 Esas ve 2009/416 Karar sayılı ilamının kesinleşme tarihinin 15/09/2015, incelemeye konu sanığın üzerine atılı suç tarihinin ise 12/12/2014 olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nun 58/1. maddesinde yer alan, "Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümleri uygulanır." şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, şartları oluşmadığı halde sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ...'ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi uyarınca,
1-Hükmün 1. fıkrasında yer alan "TCK'nın 267/1. maddesi” ibaresinden önce gelmek üzere “TCK'nın 268/1. maddesi yollaması ile" ibaresinin eklenmesi,
2-Sanık hakkında takdiri indirim uygulanmasına ilişkin bendinde yer alan "62" ibaresinin çıkartılarak yerine "62/1" ibaresinin eklenmesi,
3-Hükümden sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bendin çıkartılması ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
b- Sanık ... hakkında 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18.son maddesi delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra, aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK'nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
4-Suç konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
5- Sanık hakkında tekerrüre esas alınan ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/264 Esas ve 2009/416 Karar sayılı ilamının kesinleşme tarihinin 15/09/2015, incelemeye konu sanığın üzerine atılı suç tarihinin ise 12/12/2014 olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nun 58/1. maddesinde yer alan, "Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümleri uygulanır." şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, şartları oluşmadığı halde sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
6-Katılan lehine hükmedilen vekalet ücretinin, hakkında ceza hükmü tesis edilen sanıklardan eşit olarak alınmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II-Katılan ... İdaresi vekilinin sanık ... hakkında Ek Karar ile verilen beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
1-... Asliye Ceza Mahkemesinin 25/05/2016 gün ve 2015/253 Esas-2016/338 Karar sayılı kararın gerekçe kısmının son paragrafında "...sanık ... hakkında her ne kadar oluşmayan suçundan beraat kararı verilmesi gerekmiş ise de mahkememizce kısa karar yazılması sırasında sanık ... hakkında beraat kararı verilmediği anlaşılmıştır." şeklinde ifade yer almış iken diğer nüshasında gerekçeli kararın son paragrafında aynı ibarelerin yazılmasından sonra devamına "...Sanık ... hakkında hüküm kurulmadığından ve Yargıtay içtihatları gereğince de temyiz edilmesi halinde bozmaya konu edilemeyeceğinden bu sanık yönünden dosyanın tefrik edilerek yeni esasa kaydının yapılmasına karar vermekle " şeklinde ifade eklenilerek karar verildikten sonra, gerekçeli kararın görüldüsünü yapan Cumhuriyet Savcısının sanık ... hakkında hüküm kurulmadığından bahisle bu sanık hakkında ek karar ile hüküm kurulması yönündeki talebi üzerine, mahkeme tarafından CMK'nun 256. ve 257. maddeleri gereğince duruşma açılıp, taraflara davanın bildirilmesinden sonra bir karar verilmesi gerekirken duruşma açılmaksızın dosya üzerinden ek karar ile sanık ... hakkında "5607 sayılı Yasaya aykırılık" suçundan beraat kararı verilmesi ,
2-Hükmün kısa kararında sanık ... hakkında bir karar verilmemesi karşısında gerekçeli kararın iki farklı nüshasında farklı gerekçeler yazılarak, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması suretiyle hükmün karıştırılması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.