14. Hukuk Dairesi 2013/6561 E. , 2013/8414 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 14.07.2006 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 12.02.2009 günlü hükmün davacılar vekili tarafından temyizi üzerine yapılan Yargıtay incelemesi sonucu bozulması üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.12.012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
Davacılar, davalının kendi taşınmazı üzerine yaptığı binanın deniz manzaralarını kapattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve inşaatın yıkımına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kendi taşınmazı üzerine ruhsat ve eklerine uygun inşaat yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar 1. Hukuk Dairesinin 03.11.2009 günlü ve 2009/7118 E.,2009/11144 K. sayılı ilamı ile binanın projede öngörülen yükseklikten daha ziyade dikey olacak şekilde inşaa edildiği, yapının plan ve projesine uygun hale getirilmesi yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine işaretle bozulmuştur.
Mahkemece, davalının 350 ada 1 parsel sayılı taşınmazında bulunan dava konusu yapının plan ve projesine uygun hale getirilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, “Bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilamlar” başlığını taşıyan İİK’nun 30.maddesi “Bir işin yapılmasına mütedair ilam icra dairesine verilince icra memuru 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya ilamda gösterilen müddet içinde ve eğer müddet tayin edilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanlarını tayin ederek işi yapmayı emreder. Borçlu muayyen müddetlerde işe başlamaz veya bitirmez ve iş diğer bir kimse tarafından yapılabilecek şeylerden olur ve alacaklı da isterse yapılması için lazım gelen masraf icra memuru tarafından ehlivukufa takdir ettirilir. Bu masrafın ilerde hükme hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunup kendisine verilmek üzere ifasına alacaklı muvafakat ederse alınıp hükmolunan iş yaptırılır. Muvafakat etmezse ayrıca hükme hacet kalmadan borçlunun kafi miktarda malı haciz ile paraya çevrilerek o iş yaptırılır.
İlam, bir işin yapılmamasına mütedair olduğu takdirde icra dairesi tarafından ilamın hükmü borçluya aynı müddetli bir emirle tebliğ olunur. Bu emirde ilam hükmüne muhalefetin 343. üncü maddedeki cezayı müstelzim olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda, 6100 sayılı HMK"nun 297/2. maddesi hükmüne aykırı olacak şekilde mahkemece verilen kararın hüküm sonucunda "dava konusu yapının plan ve projesine uygun hale getirilmesine" karar verilmekle yetinilmiş, taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar açıkça belirtilmemiştir.
Bu durumda mahkemece, uzman bilirkişiler aracılığı ile yapının ne şekilde projesine uygun hale getirileceği ve bunun için yapılması gereken işlemler bilirkişi rapor ve krokisinde tereddüte neden olmaksızın ölçüye dayalı olarak açıkça ve infaza elverişli biçimde gösterilmesi gerekirken HMK"nun 297/2 ve İİK’nun 30. maddelerine aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 31.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.