Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/41879 Esas 2018/3427 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/41879
Karar No: 2018/3427
Karar Tarihi: 22.03.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/41879 Esas 2018/3427 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/41879 E.  ,  2018/3427 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, audi marka aracının satılmasında aracılık etmek üzere aracını davalı galericiye teslim ettiğini, aracı sattığı halde bedelini vermediğini, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile % 20 tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
    6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
    Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında araç satışına aracılık edilmesine ilişkin taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Hal böyle olunca da mahkemece, tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekir. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek işin esası hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.