Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6504
Karar No: 2013/8412

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/6504 Esas 2013/8412 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/6504 E.  ,  2013/8412 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.11.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, mera komisyonu kararının iptali isteğine ilişkindir.
    Davalı Hazine vekili, komisyon kararının doğru olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
    Davacılar tarafından ibraz edilen tapu kayıtlarının yerine uygulanamadığı, dava konusu taşınmazların mera vasıflı 101 ada 3 parsel sayılı taşınmazın içinde kaldığı gerekçesiyle mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Taşınmazlara ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde en önemli delillerden biri olan keşif; re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine davanın her aşamasında çekişmeli taşınmazda gerekli inceleme ve araştırmaların yapılması demektir.
    Uygulamada yararlanmak üzere komşu taşınmazların tapu kayıtları getirtilmeli, keşifte yöreyi iyi bilen mahalli bilirkişiler ve konularında uzman olan teknik bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılmalı, kayıtlardaki her sınır bilirkişilere sorularak arazi üzerinde tespit ettirilmeli, dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığı duraksamasız belirlenmeli, saptanan sınırlar teknik bilirkişinin çizeceği krokide işaret ettirilmeli, diğer yandan mahalli bilirkişilerin söylediklerinin denetimi açısından komşu taşınmaz revizyon tapu veya vergi kayıtlarının nizalı taşınmaz yönünü ne şekilde nitelendirdiği üzerinde durulmalıdır.
    Dava konusu taşınmazın tapu kaydı harita ve krokisi mevcut ise, bu tapu kaydına Türk Medeni Kanununun 719, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20.maddeleri uyarınca kapsam belirleneceği kuşkusuzdur. Taşınmazın harita ve krokisi yoksa veya bunlar uygulama niteliğinden yoksunsa, tapu kaydı ilk tesisinden itibaren getirtilmeli, gitti kayıtlarının yüzölçümlerine ve sınırlarına bakılmalı, bir değişiklik varsa bunun dayandığı belgeler incelenmeli, doğru ve yasal bir nedeni olup olmadığı araştırılmalı, doğru esasa dayanmıyorsa ilk tesisindeki sınırlara itibar edilmelidir.
    Ayrıca, karşı tarafın dayanak belgeleri ile savunmasında ileri sürdükleri kayıtların da tüm geldiler ile birlikte merciinden getirtilerek aynı şekilde mahallinde uygulanması gerekir. Bilirkişi ve tanıklar keşif mahallinde dinlenir ve keşfin tamamlanmasından sonra da buna ilişkin bir tutanak düzenlenir.
    Somut olayda; davacılar, 14.08.1997 tarihli tapu kaydına dayanarak komisyon kararı ile mera olarak vasıflandırılan taşınmazlarına ilişkin ikinci askı ilan süresi içinde komisyon kararının iptalini istemişlerdir. Mahkemece, 14.08.1997 tarihli ve 2 no"lu tapu kaydının geldisi olan kayıtlar getirtilmiş ise de yerinde yapılan keşif sırasında tapu kaydına ilişkin olarak mahalli bilirkişi beyanları zapta geçirilmemiş, fen bilirkişi raporunda komşu köyden seçilen bilirkişilerin tapu kaydını yerine uygulayamadıkları belirtilmiştir.
    Somut olayda; davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir.
    O halde yukarıda yapılan açıklamalar gereğince, davacıların dayandığı tapu kayıtlarının mahalline uyup uymadığının belirlenebilmesi için davacıların köyünden, çevreyi iyi bilen yaşlı ve tarafsız bilirkişilerin temini ile çevredeki taşınmazların varsa tapu ve vergi kayıtları da getirtilerek mevkii ve sınırları ayrı ayrı sorularak beyanlarının alınması, buna göre ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi raporu ve krokisi düzenlettirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken tapu kayıtları usulüne uygun olarak yerine uygulanmadan yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 31.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi