Esas No: 2016/11858
Karar No: 2021/2189
Karar Tarihi: 13.04.2021
Danıştay 4. Daire 2016/11858 Esas 2021/2189 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/11858
Karar No : 2021/2189
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- …
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tasfiye Halinde … Sistemleri İnşaat Mühendislik ve Müşavirlik Hizmetleri Ltd. Şti.'nin sahte fatura kullandığından bahisle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden kanuni temsilci ve tasfiye memuru olan davacı adına re'sen tarh edilen 2010/1, 2, 4, 6, 7, 11, 12. dönemleri ve 2011/1. dönemi tek kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 2010/ 12. dönem ve 2011/1. dönem 213 sayılı Kanunun 353/1. maddesi ile mükerer 355/1-1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının, 2010/1, 2, 4, 6, 7, 11, 12. dönemleri ile 2011/1. dönemi kanuni temsilci ve tasfiye memuru olduğu şirketin, fatura aldığı Sultanbeyli Vergi Dairesi mükellefi … Metal Hırdavat İnşaat ve Tekstil Ürün. San. Tic. Ltd. Şti., Yeni Bosna Vergi Dairesi mükellefi … Emlak İnşaat Otomotiv Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti ve Küçükyalı Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlere göre, adı geçen mükelleflerin düzenlediği belgelerin sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğu, Sultanbeyli Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlere göre, mükellefin bir kısım vergi ödevlerini yerine getirmediği tespit edilmiş ise de, bu mükellefin ihtilaflı dönemde gerçek bir ticari faaliyette bulunduğu, düzenlediği faturaların sahte olduğuna ilişkin yapılmış somut bir tespit bulunmadığından, 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlılık görülmediği, davacının tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgeler ile tesvik etmesi gerekirken nakit olarak yaptığının anlaşılması karşısında 213 sayılı Kanunun mükerrer 355/ 1-1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçeler ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, olumsuz tespit yapılan firmalar hakkında düzenlenen rapor, tutanak, yoklama fişi vb. belgelerin davalı idare tarafından taraflarına tebliğ edilmemesi dolayısıyla savunma haklarının kısıtlandığı, cezalı tarhiyatların ve kesilen özel usulsüz cezalarının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın redde ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının, kanuni temsilci ve tasfiye memuru olduğu şirketin 2010 ve 2011 yılı hesaplarının KDV yönünden incelenmesi sonucunda düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporlarıyla kullanılan faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğunun tespit edildiği, uyuşmazlık konusu dönemde re'sen tarh edilen cezalı tarhiyatlarda yasal isabetsizlik bulunmadığı, 2010/12. ve 2011/1. dönemleri için kesilen özel usulsüzlük cezaları için ise, davacı kurum 2010 döneminde KDV dahil toplam 718.290,01 TL, 2011 döneminde ise KDV dahil toplam 141.689,93 TL tutarında faturasız mal ve hizmet temin ederek, indirim konusu yaptığı tespit edildiğinden, tespit edilen meblağın %10'nu tutarında özel usulsüzlük cezası kesildiği, yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğu ileri sürülerek kararın kabule ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : …'tan alınan faturalardan kaynaklanan cezalı tarhiyatlar yönünden davanın kabulüne ilişkin Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacının temyiz dilekçesinde mahkeme kararının redde ilişkin hüküm fıkrası yönünden ileri sürdüğü iddialar kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idare tarafından, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, temyiz konusu kararın …'dan alımı ve indirim konusu edilen faturalara ilişkin kısmı yönünden temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmaların düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının bir dönem kanuni temsilci ve tasfiye memuru olduğu Tasfiye Halinde … Sistemleri İnşaat Mühendislik ve Müşavirlik Hizmetleri Ltd. Şti. 'nin ihtilaflı dönemde fatura aldığı Sultanbeyli Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporun'da özetle; mükellefin … tarih … sayılı dilekçesi ile inşaat dekorasyon faaliyeti ile iştigal edeceğinin beyan etmesi üzerine, 14/10/2010 tarihinde yapılan yoklamada, iş yeri olarak belirtilen adresin boş ve kapalı olduğunun tespit edildiği, mükellefin 2010 yılı Ekim, Kasım, Aralık dönemi katma değer vergisi beyannamesi matrah toplamının 181.00,13-TL olmasına karşın mükelleften, diğer mükelleflerin bildirdiği emtia ve hizmet alışlarının karşılaştırılması sonucu 893 belge karşılığında 8.841.854,00 TL tutarında sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği, 31/12/2010 tarihinde mükellefiyetin bağlı bulunduğu Vergi Dairesi tarafından re'sen terkin edildiği, 07/10/2010 tarihinden itibaren mükellef tarafından düzenlenen faturaların sahte belge olduğu hususları tespit edilmiştir.
Yukarıda aktarılan tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, ilk yoklamasında adresin boş ve kapalı olması, mükellefin faaliyette bulunduğu kısa süre içerisinde söz konusu ciroyu elde edecek donanıma sahip olmaması, mükellefin beyan ettiği KDV matrahı ile diğer mükelleflerin emtia veya hizmet alımı bildirimi arasında uyumsuzluk bulunması hususları dikkate alındığında adı geçen mükellef tarafından davacı şirkete düzenlenen ihtilaf konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varılmış olup, Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, Mahkemece yeniden yapılacak olan yargılamada ulaşılacak hukuki sonuca göre 213 sayılı Kanun'un 355/1-1. maddesine göre 2010/12. dönem için kesilen özel usulsüzlük cezası hakkında yeniden bir karar verileceği de tabiidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının … Metal Hırdavat İnşaat ve Tekstil Ürün. San. Tic. Ltd. Şti., … Emlak İnşaat Otomotiv Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti ve …'dan alınan faturalara isabet eden vergi ziyaı cezalı tarhiyata ilişkin ret kısmının ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kabul kısmının ONANMASINA,
3.Mahkeme kararının …' 'tan alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlar yönünden davanın kabulüne ilişkin kısmının ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 355/1-1. maddesi uyarınca 2011/1. dönem için kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin ret kısmının BOZULMASINA,
5. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve 123,60 TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
6. Bozulan kısımlar hakkında yeniden karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 13/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.