Esas No: 2016/8739
Karar No: 2021/2192
Karar Tarihi: 13.04.2021
Danıştay 4. Daire 2016/8739 Esas 2021/2192 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/8739
Karar No : 2021/2192
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Medya Hizmetleri Reklam ve Organizasyon Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına , sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden 2010/ 06, 08, 09,10,12. dönemleri için re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı şirkete fatura düzenleyen Kozyatağı Vergi Dairesi mükellefi …, Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi …, Ümraniye Vergi Dairesi mükellefi …, Bayrampaşa Vergi Dairesi mükellefi … Rek. Org. Bilg. Matb. ve Tur. Hizm. San. Tic. Ltd. Şti., Yenibosna Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat Turizm Nakliye Petrol Sanayi Ticaret Ltd. Şti. ile Göztepe Vergi Dairesi mükellefi … Taşımacılık Metal Orman Ürün. Elek. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'leri tarafından davacı şirket adına düzenlenen faturaların sahte belge niteliğinde olduğunu ortaya koyacak nitelikte yeterli tespit bulunduğundan, bahsi geçen faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık, Davutpaşa Vergi Dairesi mükellefi …, Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi … tarafından davacı şirket adına düzenlenen faturaların sahte belge niteliğinde olduğunu ortaya koyacak nitelikte yeterli tespit olmadığından, bahsi geçen faturalardan kaynaklı vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuka uyarlık, cezanın kesilmesine ilişkin şartları düzenleyen Yasa hükmünde belirtilen unsurlar bir arada gerçekleşmemiş bulunduğundan, kesilen özel usulsüzlük cezasında yasal isabet bulunmadığı sonuçlarına varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI :Eksik ve yetersiz tespitlerle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilerek redde ilişkin karar kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI :Davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporlarında, anılan mükelleflerden alınan sahte faturaların yasal defter ve kayıtlarına geçirilerek indirime konu edildiği tespit edildiğinden, yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı, belirtilerek kabule ilişkin karar kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin reddini, davalının temyiz isteminin cezalı tarhiyatlar yönünden kabulü, özel usulsüzlük cezası yönünden reddi düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı tarafından, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu kararın redde ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Davalı idare tarafından, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu kararın özel usulsüzlük cezalarına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, Mahkeme kararının, Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi …, Davutpaşa Vergi Dairesi mükellefi …'den alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlar yönünden davanın kabulüne ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacı şirket adına fatura düzenleyen Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporu'nda özetle, mükellefin reklam ve bilgisayar hizmetleri faaliyetinde bulunmak üzere 26/12/2008 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 08/01/2009 tarihli yoklamada, iş yerinin 70 m2 büyüklüğünde daire-büro olduğu, işçi çalıştırmadığı, reklam ve bilgisayar hizmetleri işine başladığı, … tarih ve … sayılı yoklamada, iş yeri adresinde faaliyete devam edildiği, iki işçi çalıştırıldığı, mükellefin iş yerinde bulunmadığı, şehir dışında olduğu, mükellefin reklam promosyon işleri ile iştigal ettiği, iş yerinde herhangi bir mal olmadığı, sipariş üzerine çalışıldığının beyan edildiği, aynı tarihli ve … sayılı yoklama fişinde, mükellefin faaliyetine devam ettiği, üretim kapasitesinin olmadığı, 2 işçi çalıştırıldığı, iş yerinde büro malzemelerinin bulunduğu, reklam elektronik malzemesi, afiş, promosyon malzemelerinin tedariki işi ile iştigal edildiği (alım-satım işi olduğu), başka adreste şube ve deposunun bulunmadığı, mükellefin üzerinde kayıtlı menkul/gayrimenkul bulunmadığı, iş yerinin 70 m2 büyüklüğünde ofis olarak kullanıldığı, 3 adet masa bulunduğu, mükellefin işyerinde bulunmadığı, il dışında olduğu tespitlerine yer verildiği, mükellefin katma değer vergisi matrahları toplamının 2009 yılında 2.508.425,55 TL, 2010 yılında 474.767,40 TL olduğu, 2009 yılı gelir vergisi beyannamesi ile 2009/4-6,10-12. dönemleri geçici beyannameleri ve 2009/10-12. dönemi muhtasar beyannamelerin verilmediği, 2008 yılında Ba-Bs bildirimi verme zorunluluğunun bulunmaması, 2009 ve 2010 yıllarına ait bildirimlerinde ise alış yapılan mükelleflerin bildirilmemesi nedeniyle mükellefin alımlarına ilişkin bir tespitin yapılamadığı, mükellef hakkında yapılan BA-BS analizinde 14.01.2010 tarihi itibariyle yapılan VEDOP sorgulaması tespit edilen; 2009 yılında emtia satışı veya hizmet ifasının 874.254,00 TL olmasına rağmen aynı yıl emtia veya hizmet alımının 3.322.722,00 TL olduğu , 2010 yılında emtia satışı veya ifasının 258.088,00 TL olmasına rağmen aynı yıl emtia veya hizmet alımının 1.884.802,00 olması nedeniyle uyumsuzlukların bulunduğu, muhtasar beyanlarına göre mükellefin 2008/10-12, 2009/1-3, 2009/4-6, 2009/7-9. dönemlerinde işçi çalıştırmadığı, defter belge isteme yazısı işyerinde tebliğ edildiği halde incelemeye ibraz edilmediği, 19/04/2010 tarihi itibarıyla mükellefin 9.126,98 TL vergi borcu olduğu hususlarına yer verilerek, işe başlama tarihinden itibaren mükellefin komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yapmak maksadıyla faaliyette bulunduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi, yüksek tutarlı matrah beyan etmesine rağmen bununla uyumlu iş hacmine sahip olmaması, vergi borçlarının ödenmemesi , 2009 ve 2010 yılı matrah bildirimleri ile VEDOP sorgulaması ile tespit edilen bilgiler arasında uyumsuzluk bulunması hususları dikkate alındığında adı geçen mükellef tarafından davacı şirkete düzenlenen ihtilaf konusu konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varılmış olup, aksi yöndeki Mahkeme kararının buna ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
Davacı şirket adına fatura düzenleyen Davutpaşa Vergi Dairesi mükellefi … hakkında … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporu'nda özetle, 16/02/2010 tarihinde matbaa kağıtları alım-satımına başladığı, aynı tarihli işe başlama yoklamasında işyerinin 25 m2 olduğu, işyerinde 3000-TL'lik kağıt bulunduğu, işçisi, şubesi, deposu olmadığı, 17/12/2010 tarihli yoklamada, 10/12/2010 tarihinde işyerini kapatıp terk ettiği, adresin boş ve kapalı olduğunun tespit edildiği, 21/05/2012 tarihli defter ve belge isteme yazısı mükellefin ikametgah adresine gönderildiği, 31/05/2012 tarihli yoklama ile bu adreste ikamet etmediğinin saptandığı, mükellefin 04/03/2010 tarihinde 5 cilt irsaliyeli fatura bastırdığı, işi bırakırken belge iptal ettirmediği, belge basım bilgilerine göre ticari unvanının "… Kağıtçılık Matbaa ve Kırtasiye Ürünleri Tic." olduğu, BA-BS bildirimi vermediği, ancak mükelleften 1904 belge karşılığı 28.700.375,00-TL tutarında mal aldığını bildiren mükelleflerin olduğu, 2010 yılı KDV beyanlarına göre matrah toplamının 510.949,90-TL iken gelir vergisi beyannamesinde 220,34-TL zarar beyan edildiği, Kağıthane İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan aramada mükellefe ait belgelerin bulunduğu ve mükellefin bilgileri taklit edilerek söz konusu belgelerin kullanıldığının tespit edildiği, mükellefin ticari faaliyetinin bulunmadığı, sahte belge düzenlemek maksadıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, yapılan yoklamalarda mükellefin anılan hasılatı yapabilecek fiziki kapasiteye sahip olmadığının tespit edildiği, 10 aylık kısa bir sürede yüksek tutarda gelir elde edilmesine rağmen mükellefiyetin terk edildiği, 2010 yılında mükelleften emtia veya hizmet satın alanların BA bildirimleri ile mükellefin katma değer vergisi beyanının uyumsuz olduğu gibi gelir vergisi beyannamesinde de zarar beyan edildiği hususları dikkate alındığında adı geçen mükellefin ilgili hesap dönemlerinde aslında gerçek bir faaliyeti olmadığı ve sahte belge düzenlediği sonucuna varıldığından, aksi yönde verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının …, …, …, … Rek. Org. Bilg. Matb. ve Tur. Hizm. San. Tic. Ltd. Şti., … İnşaat Turizm Nakliye Petrol Sanayi Ticaret Ltd. Şti., … Taşımacılık Metal Orman Ürün. Elek. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen faturalara ilişkin tarhiyatların ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının …, …'den alınan faturalardan kaynaklanan tarhiyatlara ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve 123,60 TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 13/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.