20. Hukuk Dairesi 2012/393 E. , 2012/2131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2009/13974-16532 sayılı 10.10.2009 günlü bozma kararında özetle: “İncelenen dosya kapsamına göre, davacının temlikname ile devralıp tescilini istediği taşınmazın, ... tarafından Hazine, Orman Yönetimi ve Kabasakal köy tüzel kişiliği aleyhine açtığı dava sonucu ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/12/2002 gün ve 1998/817 - 1095 sayılı kararı ile tesciline ilişkin verilen karar, Orman Yönetimi ve Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03/06/2003 gün ve 2003/4047 - 4830 sayılı kararı ile ONANDIĞI, karar düzeltme talebinin de 08/03/2004 tarihinde reddedilerek kesinleştiği, bu karar infazı yapılmadan tescil konusu taşınmazın ... 4. Noterliğinin 26/05/2005 gün ve 17535 numaralı TEMLİKNAME ile 20.000.- TL. bedel karşılığında davacı..."e temliken satılmasından sonra, kararın infazı ve tapuya tescil edilmesi için Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurulduğu, Tapu Kadastrosu Genel Müdürlüğü 12. Bölge Müdürlüğünün 24/02/2006 günlü yazıya "tescil kararı verilen yerin tescil harici, imar uygulaması sonucu yol ve yeşil alan olarak bırakılan yerde kaldığı, kullanım amacının değiştiği, bu sebeple kararın infazının mümkün olmayacağının" bildirildiği, ... Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığının 19/03/2008 günlü yazı cevabında ise "tescili istenilen 12145 m2 yüzölçümündeki alanın kadastro paftasına gösterilmemiş olması nedeniyle ... İlçe Belediyesince yaptırılan arazi ve arsa düzenlemesinde imar uygulamasına dahil edilmediği, ikinci kez ... Büyükşehir Belediyesince yaptırılan arsa ve arazi düzenlemesinde anılan bölgenin 2002 yılında kesinleşen Baharat IV Devlet Ormanı sınırları içinde kalması nedeniyle düzenlemeye alınmasının mümkün olmadığının" bildirildiği anlaşılmaktadır.
Dairenin iade kararı üzerine alınan fen bilirkişinin 08/09/2009 günlü ek raporunda, hükmen tescile karar verilen (A) ile işaretli 12145 m2 yüzölçümündeki taşınmazın sarı renkle boyalı 158 m2 bölümün Belediye adına tapuda kayıtlı olan 5643 ada 1 nolu parsel içinde, yeşil renkle boyalı 278 m2 bölümünün imar yolu olarak ayrılan alanda kaldığı, 11.709 m2"lik bölümde kesinleşen orman kadastrosu alanında kaldığı bildirilmiştir. ... tarafından ... (4) Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ilk tescil davasının yargılaması sırasında 6831 sayılı Yasa hükümlerine göre 02/04/2001 tarihinde işe başlanılarak 26/11/2001 tarihinde ilan edilen orman kadastrosunda, çekişmeli taşınmazın Baharat IV Devlet Ormanı kapsamında bırakıldığı ve bu işlemin tescil kararı verilmeden kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacının temlikname ile devir aldığı taşınmazı, yörede yapılan arazi kadastrosu sırasında "çalılık" niteliğiyle tesbit ve tescil harici bırakılmış, ... tarafından Hazine, Orman Yönetimi ve Kabasakal köyü tüzel kişiliği aleyhine 1998 yılında M.Y.nın 713. (E.M.Y.639) maddesi gereğince açılan tescil davasının yargılaması sırasında çalışmaya başlayan Orman Kadastro Komisyonu tescil davasına konu olan taşınmaz ve etrafını orman sınırı içine almış, orman kadastrosunun yapıldığı tarihde devam etmekte olan tescil davası 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına da dönüşmüştür. Sözü edilen yasa gereğince orman kadastrosuna itiraz davalarının kadastro mahkemesinde görülmesi gerekir. Ne var ki; tescil davasının tarafları "bu yerde orman kadastrosunun başladığını ve taşınmazın orman sınırları içine alındığını ve sonuçlarının 26/11/2001 tarihinde ilan edildiğini bu nedenle tescil davası elde tutularak orman kadastrosuna itiraz davası ayrılıp kadastro mahkemesine gönderilerek sonucunun beklenmesi ve orman kadastrosuna itiraz davasının kesinleşen sonucuna göre tescil davasının karara bağlanmasını" mahkemeye bildirmedikleri ve mahkemede kendiliğinden bu durumdan haberdar olmadığından, tescil davasına devam ederek davayı 19/12/2002 tarihinde karar bağlamış ve yine temyiz aşamasında da taraflar orman kadastrosundan söz etmediklerinden mahkeme kararı 03/06/2003 tarihinde onanıp, karar düzeltme istemi de red edilerek 08/03/2004 tarihinde kesinleşmiştir. Sözü edilen sadece tescil davasına bakmakla görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesinin o tarihde orman kadastrosuna itiraz davasını iptal etme görevi bulunmadığı gibi verdiği tescil kararı ile de orman kadastrosu iptal edilmemiş, o davanın devamı sırasında 26/11/2001 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu 02/05/2002 tarihinde yani tescil davası 19/12/2002 tarihinde karara bağlanmadan önce kesinleşmiştir. Dava konusu 12.125 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 158 m2"lik bölümünün halen belediye adına tapuda kayıtlı olan 5643 ada 1 sayılı parsel içinde 278 m2"lik bölümünün yol alanında, 11.709 m2"lik bölümün de kesinleşen orman alanında kaldığı anlaşılmaktadır. Orman kadastrosu ve 5643 ada 1 sayılı parsel içinde kalan bölümün tapu kaydı iptal edilmedikçe bu kararın infazı mümkün olmadığı gibi, daha önce tapuya tescil kararı verilen taşınmazın yeniden tesciline karar verilmesinin de yasal dayanağı bulunmamaktadır. Bu aşamada davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ilk tescil davasının devamı sırasında yapılan ve 26/11/2001 tarihinde ilan edilerek tescil davasının karara bağlanmasından önce 26/05/2002 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02/02/2012 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
20. Hukuk Dairesinin 10/11/2009 gün ve 2009/13974 - 16532 sayılı bozma kararında karşı oy gerekçelerinde belirtildiği üzere davanın hukukî yarar bulunmaması ve kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemenin 278 m2 bölümünün yol
alanında, 158 m2 bölümünün halen belediye adına tapuda kayıtlı 5643 ada 1 sayılı parsel içerisinde, 11.709 m2 bölümünün kesinleşen orman alanında kaldığı, orman kadastrosu ve 5643 ada 1 sayılı parsel içinde kalan bölümün tapusu iptal edilmedikçe kararın infazının mümkün olmadığı ve daha önce tapuya tescil kararı verilen taşınmazın yeniden tesciline karar verilmesinin de yasal dayanağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair kararın onanması yönündeki sayın çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.