12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/57 Karar No: 2016/12569 Karar Tarihi: 28.04.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/57 Esas 2016/12569 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/57 E. , 2016/12569 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından senede dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, alacaklının yetkili hamil olmadığından takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmektedir. İİK"nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re"sen inceleyerek takibin iptaline karar verebilir. 6102 sayılı TTK"nun 776/1-f maddesi gereğince, senette düzenlenme yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 777/4. maddesine göre ise, düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Hukuk Genel Kurulu"nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tanzim yeri olarak idari birim adının (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması gerekli ve yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Somut olaya bakıldığında, takip dayanağı senette düzenlenme yerinin olmadığı, düzenleyenin adı soyadı altında yazılı olan “Halkalı Atatürk Mah. Kiptaş Konut A-11 Halkalı” adresinin belirgin bir idari birimi belirtmediği ve dolayısıyla düzenlenme yeri olarak kabulünün mümkün olmadığı anlaşıldığından, TTK"nun 776/1-f maddesinde öngörülen koşulun oluşmadığı sonucuna varılmalıdır. Bu durumda, düzenlenme yeri belirlenmeyen bu belgenin kambiyo vasfı bulunmamaktadır. O halde mahkemece, takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfını haiz bulunmadığı re"sen nazara alınarak İİK"nun 170/a-2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.