
Esas No: 2010/27
Karar No: 2011/2
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2010/27 Esas 2011/2 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2010/27 E. , 2011/2 K.- EVLAT EDINME ÖNCESI GEÇICI BAKIM SÖZLEŞMESININ IPTALINE ILIŞKIN IŞLEMIN IPTALI ISTEMIYLE AÇILAN DAVANIN, İDARİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI GEREKTIĞI HK.
- UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 19
- ÇOCUK KORUMA KANUNU (5395) Madde 5
- İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (2577) Madde 2
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacılar : 1- M.K. 2- A.K. Vekili : Av. M.Ö. Davalı : Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kocaeli İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü O L A Y : Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kocaeli İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nün davacılara gönderdiği 10.9.2008 gün ve 6881 sayılı yazı ile, 8.1.2002 tarihinde Müdürlüklerine evlat edinmek için başvuruda bulundukları, bunun üzerine 20.2.2008 tarihinde Geçici Bakım Sözleşmesi imzalanarak davacıların yanına çocuk yerleştirildiği, yapılan incelemeler neticesinde çocuklara karşı sorumluluklarını yerine getirmediklerinin anlaşıldığı, Evlat Edinme Yönergesinin 25. maddesine göre dosyanın bir daha açılmamak üzere iptal edildiği, bir örneği davacılarda bulunan Geçici Bakım Sözleşmesini acil olarak Müdürlüklerine getirmelerinin gerektiği bildirilmiştir. Davacıların bu işleme itirazı ve 20.2.2008 tarihli sözleşmenin yenilenmesi talebi üzerine Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kocaeli İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nün davacılara gönderdiği 24.2.2009 gün ve 1677 sayılı yazıda, 8.1.2002 tarihinde evlat edinmek amacıyla Müdürlüklerine başvuruda bulundukları, 6.3.2002 tarihli Sosyal İnceleme Raporunda evlat edinmeye uygun oldukları kanaatine varıldığı, 20.2.2008 tarihli Valilik Onayı ile P.-U. A. kardeşlerin Evlat Edinme Öncesi Geçici Bakım Sözleşmesi ile yanlarına yerleştirildiği, gerek Müdürlüklerine yapılan şikayet gerekse de davacılarla ve çocukla yapılan görüşmeler neticesinde çocuklara karşı gerekli özen ve yükümlülükleri yerine getirmediklerinin anlaşıldığı, Evlat Edinme Öncesi Geçici Bakım Sözleşmesinin 4.9.2008 tarih ve 6714 sayılı Valilik Oluru ile iptal edildiği belirtilmiştir. Davacı vekili, davalı idarenin 1677 sayılı, 24.2.2009 tarihli işleminin iptali ile, U. ve P.A. kardeşlerin evlat edinmesi ön koşulu olan 20.2.2008 tarihli Geçici Bakım Sözleşmesinin iptaline ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır. KOCAELİ 2. İDARE MAHKEMESİ; 14.4.2009 gün ve E:2009/435, K:2009/206 sayı ile, davanın; davacıların davalı Kurum ile imzaladıkları evlat edinme öncesi geçici bakım sözleşmesinin iptal edilmesi üzerine yeniden geçici bakım sözleşmesi imzalanması yönündeki 11.02.2009 tarihli başvurularının reddine ilişkin 24.2.2009 tarih ve 1677 sayılı işlemin iptali istemiyle açıldığı, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 1. maddesinde, “Bu Kanunun amacı, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların korunmasına, haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir” hükmünün, aynı Kanunun “Mahkemelerin Görevi” başlıklı 26. maddesinin 3. fıkrasında, “Mahkemeler ve çocuk hakimi, bu Kanunda ve diğer kanunlarda yer alan tedbirleri almakla görevlidir” kuralının yer aldığı, dava dosyasının incelenmesinden; davacıların davalı idareye bağlı Gazanfer Bilge Çocuk Yuvası Müdürlüğü"ne 2002 yılında evlat edinmek üzere talepte bulundukları, taleplerinin değerlendirilmesi sonucunda 2008 yılında P. ve U. Aygün kardeşleri evlat edinebilmeleri için işlemlerin başlangıcı olarak davalı idare ile geçici bakım sözleşmesi imzaladıkları, 2008 yılı içerisinde yapılan bir şikayet ve çocuklarla yapılan görüşmeler neticesinde çocuklara karşı gerekli özen ve yükümlülükleri yerine getirmediklerinden bahisle evlat edinme öncesi geçici bakım sözleşmesinin iptaline karar verildiği, bunun üzerine davacıların 11.2.2009 tarihinde idareye başvurarak yeniden geçici bakım sözleşmesi imzalanmasını talep ettikleri, söz konusu başvurunun 24.2.2009 tarih ve 1677 sayılı işlem ile reddi üzerine bakılmakta olan iş bu davanın açıldığının anlaşıldığı, yukarıda aktarılan Kanun hükmü uyarınca davacıların bakıma ve korunmaya muhtaç iki çocuğu evlat edinmek amacıyla yeniden geçici bakım sözleşmesi imzalanması yönündeki başvurularının reddine ilişkin işleme karşı açtıkları dava, Çocuk Mahkemelerinde görülecek davalar arasında yer aldığından, dava konusu uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görev alanına girmediği sonucuna varıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davacı vekili, bu kez, davalı idarenin 1677 sayılı, 24.2.2009 tarihli işleminin iptali ile, U. ve P.A. kardeşlerin evlat edinmesi ön koşulu olan 20.2.2008 tarihli Geçici Bakım Sözleşmesinin iptaline ilişkin işlemin iptaline, davacılar ve davalı idare tarafından 20.2.2008 tarihinde imzalanan bakım sözleşmesinin devamına ve çocukların davacıların yanına yerleştirilmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır. KOCAELİ ÇOCUK MAHKEMESİ; 25.11.2009 gün ve D. İş:2009/92 sayı ile, incelenen dosyada Ali-M.K. çiftinin 2008 yılında evlat edinmek için Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu"na yaptıkları başvuru kabul edilerek P.-U. Eker kardeşlerin evlat edinme öncesi geçici bakım sözleşmesi ile söz konusu ailenin yanına yerleştirildiği, daha sonra yapılan bir şikayet sonucu çiftin çocuklara karşı özen ve yükümlülüklerini yerine getirmedikleri gerekçesi ile evlat edinme öncesi geçici bakım sözleşmesinin Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından iptal edildiği, iptal üzerine aile vekili tarafından Kocaeli 2. İdare Mahkemesi’ne söz konusu iptal işlemine ilişkin dava açıldığı, Kocaeli 2. İdare Mahkemesi tarafından davanın Çocuk Mahkemelerinde görülen davalar arasında olduğu gerekçesi ile görev yönünden reddedildiği, akabinde davacı vekili tarafından Mahkemelerine dava açıldığının anlaşıldığı, talep konusunun Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu kararının iptaline ilişkin olup, Mahkemelerince verilmiş bulunan tedbir, velayet, vesayet, nafaka, kişisel ilişki kurulmasına dair görevlerden olmadığı, olayda hakkında tedbir kararı verilmiş bulunan çocuğun bu aşamadan sonraki Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu ile evlat edinmek isteyen aile arasındaki sözleşmenin iptalinin söz konusu olduğu, nitekim; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda idari yargının görev ve yetkileri ile ilgili olarak söz konusu Kanunun 2/a maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının, yine 2/b maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının idari yargının görev alanında olduğu hükümlerinin düzenlendiği, bu itibarla; yukarıda bahsedilen olayda 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5. maddesinde düzenlenen tedbirlere ilişkin bir talep söz konusu olmayıp, Evlat Edinme Yönergesi kapsamında evlat edinme öncesi geçici bakım sözleşmesinin, aileden kaynaklanan nedenlerle ilgili Kurum tarafından iptal edilmesi, dolayısı ile idari bir işlemin iptali söz konusu olup; incelenen tüm dosya kapsamına göre, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 2, 7, 8, 26. maddeleri gereğince Mahkemelerinin görevsizliğine, idari yargının görevli olduğuna, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar vermiş; bu karar kesinleşmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, Erdoğan BUYURGAN, Sıddık Yıldız, Ayper GÖKTUNA, Muhittin KARATOPRAK ve Sedat ÇELENLİOĞLU’nun katılımlarıyla yapılan 7.2.2011 günlü toplantısında: l-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre: 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesindeki “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler” hükmüne göre, adli yargı yeri, davaya bakma görevinin daha önce görevsizlik kararı veren idari yargı yerine ait olduğunu belirten gerekçeli bir karar ile doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurma olanağına sahiptir. Şu kadar ki, başvuru kararının, görev konusunda Uyuşmazlık Mahkemesi’nce karar verilmesine değin işin incelenmesinin ertelenmesi hususunu da ihtiva etmesi gerekir. Yasakoyucu, 14. maddeye göre hukuk alanında olumsuz görev uyuşmazlığı doğması halinde her iki yargı merciince işten el çekilmiş olduğundan başvurma iradesini davanın taraflarına bırakmış iken, bu yönteme nazaran daha kısa zamanda çözüme ulaşılmasını amaçladığı 19. madde ile, daha önce görevsizlik kararı veren yargı merciinden sonra davayı inceleyen yargı merciine, işten el çekmeden doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurma olanağını tanımıştır. Olayda, adli yargı yerince, görevsizlik kararı verilmekle birlikte görev uyuşmazlığının çözümü için re’sen Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulmasına da karar verildiği anlaşılmıştır. Bu haliyle, her ne kadar 2247 sayılı Yasa’da öngörülen yönteme uymamakta ise de, davanın taraflarınca başvuruda bulunulmadığı gözetilerek, Kocaeli Çocuk Mahkemesi’nce re’sen yapılan başvurunun 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesi kapsamında olduğunun kabulü ile Uyuşmazlık Mahkemesi’nin önüne gelmiş bulunan görev uyuşmazlığının çözüme kavuşturulması, gerek dava ekonomisine gerekse Uyuşmazlık Mahkemesi’nin kuruluş amacına uygun olacağından, adı geçen Mahkemece idari yargının görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden gönderilmiş ise de; Başkanlıkça, idari yargı dosyası da ilgili Mahkemesinden getirtilmiş olup, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi. II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ’un, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA’nın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 22/11/2001 tarih ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 305. maddesinde, “Bir küçüğün evlât edinilmesi, evlât edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır. Evlât edinmenin her hâlde küçüğün yararına bulunması ve evlât edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi de gerekir” ve 315. maddesinde, “Evlât edinme kararı, evlât edinenin oturma yeri; birlikte evlât edinmede eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Mahkeme kararıyla birlikte evlâtlık ilişkisi kurulmuş olur. Evlât edinme başvurusundan sonra evlât edinenin ölümü veya ayırt etme gücünü kaybetmesi, diğer koşullar bundan etkilenmediği takdirde evlât edinmeye engel olmaz. Başvurudan sonra küçük ergin olursa, koşulları daha önceden yerine getirilmiş olmak kaydıyla küçüklerin evlât edinilmesine ilişkin hükümler uygulanır” hükmü yer almıştır. 24/5/1983 gün ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu"nun 1. maddesinde, “Bu Kanunun amacı; korunmaya, bakıma veya yardıma muhtaç aile, çocuk, özürlü, yaşlı ve diğer kişilere götürülen sosyal hizmetlere ve bu hizmetleri yürütmek üzere kurulan teşkilatın kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklar ile faaliyet ve gelirlerine ait esas ve usulleri düzenlemektir” ve 22. maddesinde, Korunmaya muhtaç çocukların reşit oluncaya kadar bu Kanun hükümlerine göre Kurumca kurulan sosyal hizmet kuruluşlarında bakılıp yetiştirilmeleri ve bir meslek sahibi edilmeleri hususundaki gerekli tedbir kararı yetkili ve görevli mahkemece alınır. Bu karar için gerekli belgeler Kurumca düzenlenir ve ilgili mahkemeye gönderilir. Haklarında derhal korunma tedbiri alınmasında zorunluluk görülen çocuklar mahkeme kararı alınıncaya kadar, bu Kanuna göre kurulmuş kuruluşlarda veya aile yanında mahalli mülki amirin onayı alınmak suretiyle bakım altına alınır” denilmiştir. Öte yandan, Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nun Evlat Edindirme Yönergesi’nin 1. maddesinde, “Bu Yönergenin amacı; 24.05.1983 tarih ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu"nun 3"üncü maddesinin (b) bendinde belirtilen korunmaya muhtaç çocuk statüsünde olup, kuruluşlara alınmış veya alınmak üzere sırada bekleyen veli veya vasisi tarafından evlat edindirilmesi için rıza verilen ya da Medeni Kanun"un 311. ve 312. maddeleri gereği çocukların uygun kişilere evlat edindirilme hizmetinin uygulama esaslarını, Genel Müdürlük ile evlat edinenin yetki ve sorumluluklarını belirlemek, hizmetin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır”, 2. maddesinde, “Bu Yönerge Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğüne bağlı kuruluşlarda bakılan yada bakım için sıraya alınan, korunmaya muhtaç çocuklardan Medeni Kanun hükümlerine göre evlat edindirilebilecek özelliklerdeki çocukların evlat edinebilecek koşulları taşıyan kişi ve ailelere evlat edindirme işlem ve esaslarını kapsar”, 3. maddesinde, “Bu Yönerge 24.05.1983 tarih ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu"nun 22"inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır”, 14. maddesinde, “Evlat edinme başvuruları aşağıdaki nedenlerle iptal edilebilir; a)Evlat edinmek isteyenlerin durumları evlat edinmeye uygun bulunmadığı takdirde sosyal hizmet uzmanının yapacağı bir görüşme ile müracaatçıya açıklanır. Sonuç gerekçeli bir yazı ile müracaatçıya bildirilir. Başvuranın yazının tebliğinden itibaren 15 gün içinde itiraz hakkı vardır. İtiraz edilen veya incelemeyi yapan sosyal hizmet uzmanı tereddüt ettiği dosyaları İl Müdürü ya da vekilinin başkanlığında sosyal hizmet uzmanlarından oluşan bir komisyonda görüşülmesini isteyebilir. Komisyon tarafından en geç bir ay içinde karar verilir. Bu tür dosyalar hakkında komisyon kararı esas alınır. b)Yurt dışında ikamet eden ailelerin dosyalarının Uluslararası Sosyal Hizmetler Teşkilatı aşamasında aileden kaynaklanan nedenlerle tamamlanamaması halinde bir daha işleme konulamamak üzere iptal edilir. c)Aileden kaynaklanan nedenlerle herhangi bir aşamada iptal edilen dosyalar bir daha işleme konulmaz. Ancak sosyal hizmet uzmanı ve ailenin ortak kararı ile askıya alınan ve iptal edilen dosyalar bu gruba dahil değildir. d)Evlat edinmesi uygun görülen müracaatçılar, kendilerine gösterilen çocuğu evlat edinmeye karar verip, bir süre misafir ederek baktıktan sonra ciddi sağlık nedeni dışında çocuğu geri vermek isterlerse, başvuruları bir daha kendilerine çocuk verilmemek üzere iptal edilir” ve 25. maddesinde, “Evlat edinmek üzere yanlarına çocuk yerleştirilen müracaatçılar aşağıda belirlenen şekilde izlenir; a)Evlat edinmesi uygun görülen müracaatçılara hukuki işlemleri tamamlanmadan önce misafir olarak çocuk yerleştirilir. Bu çocuklar için "Evlat Edindirme Geçici Bakım Sözleşmesi" düzenlenerek bir yıl süreyle Valilik Onayı alınır. Bu sürede çocuğa ilişkin gerekli işlemler tamamlanamadığı takdirde bir defaya mahsus olmak üzere yine Valilik Onayı ile altı aya kadar ikinci kez süre uzatımına gidilebilir. Çocuğun ailede misafir olarak kaldığı süre içinde görevli sosyal hizmet uzmanı aile ziyaretleri yaparak, ailenin çocuğa yaklaşımını denetlemenin yanı sıra danışmanlık hizmeti de verir. Bu süre sonuna kadar herhangi bir yasal engel olmadığı halde evlat edinmek üzere dava açmayanlardan ve yerleştirilen çocuğa karşı sorumluluklarını yerine getirmediği yapılan izlemeler sonucu tespit edilenlerden çocuk Valilik Onayı ile geri alınır. Bu gibi ailelerin dosyaları madde 14-c gereği iptal edilir. b)Yurt dışında ikamet eden ve yanlarına çocuk yerleştirilen ailelerin bir yıllık izleme süresi içinde Uluslararası Sosyal Hizmetler Teşkilatı kanalıyla üçer aylık dönemler halinde periyodik takipleri yapılır” düzenlemesine yer verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, korunma altına alınan U. A. ve P.A. adındaki kardeşlerin evlat edindirilmek üzere Mine-A.K. ailesi ile Kocaeli İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü arasında 20.2.2008 tarihinde Evlat Edinme Öncesi Geçici Bakım Sözleşmesi imzalandığı ve bu Sözleşmenin Vali adına Vali Yardımcısı tarafından uygun bulunduğu, Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kocaeli İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nün davacılara gönderdiği 10.9.2008 gün ve 6881 sayılı yazı ile, 8.1.2002 tarihinde Müdürlüklerine evlat edinmek için başvuruda bulundukları, bunun üzerine 20.2.2008 tarihinde Geçici Bakım Sözleşmesi imzalanarak davacıların yanına çocuk yerleştirildiği, yapılan incelemeler neticesinde çocuklara karşı sorumluluklarını yerine getirmedikleri anlaşıldığından, Evlat Edinme Yönergesinin 25. maddesine göre dosyanın bir daha açılmamak üzere iptal edildiğinin, bir örneği davacılarda bulunan Geçici Bakım Sözleşmesini acil olarak Müdürlüklerine getirmeleri gerektiğinin bildirildiği, davacıların bu işleme itirazı üzerine Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kocaeli İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nün davacılara gönderdiği 24.2.2009 gün ve 1677 sayılı yazı ile, 8.1.2002 tarihinde evlat edinmek amacıyla Müdürlüklerine başvuruda bulundukları, 6.3.2002 tarihli Sosyal İnceleme Raporunda evlat edinmeye uygun oldukları kanaatine varıldığı, 20.2.2008 tarihli Valilik Onayı ile P.-U. A. kardeşlerin Evlat Edinme Öncesi Geçici Bakım Sözleşmesi ile yanlarına yerleştirildiği, gerek Müdürlüklerine yapılan şikayet gerekse de davacılarla ve çocukla yapılan görüşmeler neticesinde çocuklara karşı gerekli özen ve yükümlülükleri yerine getirmedikleri anlaşıldığından, Evlat Edinme Öncesi Geçici Bakım Sözleşmesinin 4.9.2008 tarih ve 6714 sayılı Valilik Oluru ile iptal edildiğinin bildirildiği, davanın da davalı idarenin 1677 sayılı, 24.2.2009 tarihli işleminin iptali ile, U. ve P.A. kardeşlerin evlat edinmesi ön koşulu olan 20.2.2008 tarihli Geçici Bakım Sözleşmesinin iptaline ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, “Evlat edinme”ye ilişkin düzenlemeler Medeni Kanun’da yer almış ise de; olayımızda, “Evlat Edindirme Yönergesi”nin yukarıda sözü edilen 25. maddesi uyarınca Evlat Edinme Öncesi Geçici Bakım Sözleşmesi ile çocukların Valilik Onayı alınarak davacıların yanına yerleştirildiği, daha sonra davacıların çocuklara karşı gerekli özen ve yükümlülükleri yerine getirmediklerinden bahisle Evlat Edinme Öncesi Geçici Bakım Sözleşmesinin yine Valilik Oluru ile iptal edildiği anlaşıldığından, evlat edinme öncesi düzenlenen bu işlemin idari nitelikte olduğu, idari işleme karşı açılan davanın da, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-a maddesindeki “İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları” kapsamında, idari yargı yerinde görüleceği sonucuna varılmıştır. Belirtilen nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevli olduğundan, Çocuk Mahkemesinin 19. madde kapsamında görülen başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. S O N U Ç : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Kocaeli Çocuk Mahkemesi’nin 19. madde kapsamında görülen BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Kocaeli 2. İdare Mahkemesi’nin 14.4.2009 gün ve E:2009/435, K:2009/206 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 7.2.2011 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.