10. Hukuk Dairesi 2014/8094 E. , 2015/10955 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 05.01.2000 tarihli meslek hastalığına yakalan sigortalıya bağlanan gelirin, davalı işverenden rücuan tahsili istemine ilişkin olup, dosya kapsamında bulunan, sigortalıya ilişkin iki peşin hesap tablosundaki çelişki giderilmeden, gelirden 506 sayılı Kanunun 92. maddesi uyarınca indirim yapıldığı gözetilerek çelişkiden uzak ilk peşin sermaye değerli gelir tespit edilmeden, gerçek zarar hesabına göre Kurum zararını hesaplayan bilirkişi raporu esas alınarak, ıslah edilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
5510 sayılı Yasa"nın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasa"nın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir.
506 sayılı Kanunun 26/1.nci maddesindeki “...sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere...” bölümünün, Anayasa Mahkemesince 23.11.2006 tarih ve 2003/10 Esas 2006/106 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, Kurumun bu maddeden doğan rücu hakkının, “halefiyete” değil, “kanundan doğan basit rücu hakkına” dayandığının kabul edilmesi ve bu kabul çerçevesinde, Kurumun rücu alacağı yönünden, ilk peşin değerli gelirlerin, tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı şekilde hüküm kurulması gerekir.
İş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerinin; sigortalının yaşı, gelirin kesilme olasılığı ve
./..
iskonto oranı gözetilerek belirlenen tutarı ifade etmektedir. 506 sayılı Yasanın 92. maddesinin, “Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya Hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir.” düzenlemesini içermekte olup, sigortalıya bağlanan gelirin, yaşlılık aylığını hak kazanması nedeniyle, 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi uyarınca yarıya indirildiği anlaşılmaktadır.
Kurumun, sigortalı veya haksahiplerine bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi; bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin, yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda; Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceği yönü de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmaktadır.
Mahkemece, sigortalıya bağlanan gelire ilişkin çelişki giderilip, dava konusu gelirin 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi uyarınca indirildiği gerçeği karşısında, davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarının, belirlenmesi gereği üzerinde durulmaksızın, gerçek zarar hesabına göre hesaplanan Kurum zararının kusur karşılığına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalıya iadesine, 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.