5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/15435 Esas 2021/5339 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/15435
Karar No: 2021/5339
Karar Tarihi: 31.03.2021

5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/15435 Esas 2021/5339 Karar Sayılı İlamı

Özet:

An Asliye Ceza Court gave a verdict on a case of violation of 5607 Law. The court's decision included imprisonment, suspension of punishment, and confiscation. However, upon appeal, the verdict was deemed incomplete, and further investigations were required before making a fair judgment. The investigations included the testimonies of the legal representatives of fuel station companies and other involved personnel. The court also needed to determine whether the documentations provided were genuine or not. The verdict given initially was also incorrect as it was based on a law that was not effective during the time of the crime. The verdict was subsequently repealed and sent back to the local court for further investigations and a fair decision.
The relevant laws mentioned in the case were 5607, 6545, 7242, and 5237. The court was advised to take into consideration the conditions of each law and its relevant amendments before making a decision. Additionally, the court needed to consider whether the crime was committed during the validity of the law and if there were any new provisions that could be applied in the case.

7. Ceza Dairesi 2018/15435 E. , 2021/5339 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Olay günü sanığın yönetimindeki ... plakalı çekicinin deposunda 805 litre kaçak motorin ele geçirildiği, sanığın aşamalarda alınan ve değişmeyen savunmalarında araçta geçici olarak şoförlük yaptığını, asıl şoförün ... isimli şahıs olduğunu ve aracı teslim aldığında deposunda yakıt olduğunu, kendisinin ise 03.09.2014 ve 09.09.2014 tarihlerinde Anka Akaryakıt isimli petrol istasyonundan 151,900 ve 151,820 litre motorin aldığını, bunun dışında hiçbir yerden akaryakıt alımı yapmadığını savunması karşısında, Anka Akaryakıt isimli akaryakıt firmasının yasal temsilcisinin dinlenmesi, defter ve yasal belgeleri incelenerek dosya içerisinde bulunan akaryakıt fişlerinin gerçek bir akaryakıt alımına ilişkin olup olmadığı araştırılarak bu akaryakıt istasyonu hakkında kaçak akaryakıt satışına ilişkin işlem yapılıp yapılmadığının araştırılması, ayrıca aracın asıl şoförü ..."in ve malen sorumlu Bitlis Taç Turizm firma yetkilisinin de mahkemede tanık olarak dinlenilerek aracın sanığa deposu dolu teslim edilip edilmediğinin sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1)Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasının 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra, aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden suç tarihinde yürürlükte bulunmayan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi gereğince yazılı şekilde hüküm tesisi,
2)Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine
eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.