10. Hukuk Dairesi 2020/3742 E. , 2021/2823 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
...
Dava, hizmet tespiti talebinin daraltılması sonucu sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalılardan ..."a ait işyerinde 01.07.1987 tarihinde işe girdiğini, bir yıl boyunca sürekli olarak bu işyerinde ayakkabı deri ustası olarak çalıştığını, davalı işveren tarafından davacının işe giriş bildirgesinin Kuruma verildiğini, davacının Kuruma başvurduğunu; ancak davalı işyerinin 1987/2-3. dönem bordroları Kuruma verilmemesi ve primlerin de ödenmemesi nedeniyle davacının talebinin reddedildiğini belirterek, davacının davalı ..."a ait işyerinde 01.07.1987-30.06.1988 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 02.12.2015 tarihli beyan dilekçesi ile ve 08.03.2016 tarihli celsedeki beyanı ile talep sonucunu daraltarak, davacının sigorta başlangıç tarihinin 01.07.1987 olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı işyerinde hizmetlerinin geçtiği yılın 1988 yılı olduğunu, aradan 25 yıl geçtiğini bu nedenle öncelikle zaman aşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, işçinin sigorta prim ücretinin ödenmesi yükümlülüğünün işverene ait olduğunu, sigortalıları çalıştıran işverenin bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma ödemekle yükümlü olduğunu, işverenin bu yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde kaçak işçi çalıştırmış olacağını, dolayısıyla kaçak olarak çalıştırılan işçinin açacağı hizmet tespiti davasında işverenin kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi tarafından,
“Davanın kabulü ile;
Davacının ilk defa sigortalı olarak işe başlama tarihinin 01/07/1987 olduğunun tespitine,” şeklinde karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından,
“1-Davalı Kurumun istinaf isteminin reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU NEDENLERİ
Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacının eylemli olarak çalıştığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde ispatlanamadığını, davacının Kuruma sadece işe giriş bildirgesinin verildiğini, başkaca bir evrak olmadığını, Kurum kayıtlarının aksinin ancak yazılı delille ispatının mümkün olduğunu, davacı tarafından bunun aksinin ispat edilemediğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
Somut olayda davacı vekili dava dilekçesiyle, davacının 01.07.1987- 30.06.1988 tarihleri arasında davalı işveren ...’a ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitini talep etmiş ise de; 02.12.2015 tarihli beyan dilekçesi ve 08.03.2016 tarihli celsedeki beyanıyla talebini daraltarak sigorta başlangıç tarihinin 01.07.1987 olduğunun tespitini talep etmiş olup, Mahkemece, davacının ilk defa sigortalı olarak işe başlama tarihinin 01.07.1987 olduğunun tespitine yönelik hüküm kurulmuştur. Mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte hükümde, talep daraltıldığı için davanın kısmen kabul edildiğinin belirtilmesi, ayrıca hüküm altına alınmayan süre yönünden, vekille temsil edilen davalı Kurum lehine yargılama gideri ve karar tarihi itibariyle yürürlükte olan tarife uyarınca vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 08.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.