19. Hukuk Dairesi 2018/3515 E. , 2020/587 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülmekte olan itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Samsun BAM 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... geldiği, karşı taraftan kimsenin gelmediği görülmüş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı vekilinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL"lik kısım yönünden itirazın iptali ile takibin devamına ve %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 05/02/2015 tarihli dilekçesi ile talebini 86.805,15 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında yıllardır devam eden bir ticari ilişki bulunduğunu bu süreçte davalının yapmış olduğu ödemelerin davacıdan alınan malzeme ve işçilik bedellerini fazlasıyla karşıladığını, davacı tarafından yapılan icra takibine itiraz edildikten sonra 27/02/2014 tarihli noter ihtarı ile davacı şirketin yaptığı işler ile malzemelerdeki ayıp ve eksikliklerin giderilmesi talep edildiği halde davacı tarafından bu ayıp ve eksikliklerinin giderilmediğini, davacının gerçek bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında mal alım satımına dayalı ticari ilişki bulunduğu, davaya konu 2 adet faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura içeriği olan muhtelif inşaat malzemeleri ve işlerinin hiçbir ihtirazi kayıt konulmadan teslim alındığı ve fatura itiraz olmadığı, davalının ayıp iddiasında bulunsa da TTK"nın 23. maddesine göre süresi içinde kusur ve ayıp ihtarında bulunmadığı, davalının fatura bedellerinin ödendiğini usulüne uygun olarak ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinafa başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, davaya konu takibin faturaya dayalı bakiye alacak talebine yönelik olduğu, takibe ve davaya konu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğunun saptandığı, artık davalının fatura bedelinin ödendiğini ispat etmesi gerektiği, ispat külfetinin davalıda olduğu, davalının ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı, davalının fatura bedellerini ödediğini ispat edemediği, işlemiş faize ilişkin bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle istinaf isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı takip dayanağı 2 adet faturalı malların ayıplı olduğunu, bu nedenle bedelini ödemesi gerekmediğini, buna rağmen yaptığı ödemelerle bu faturaların da bedelinin ödenmiş olduğunu savunmuştur. İlk derece mahkemesi davaya konu faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının zamanında ayıp ihbarında bulunduğunu ispatlayamadığı gibi fatura bedellerinin de ödendiğini ispatlayamadığına karar vermiş ise de yapılan tahkikat davaya konu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olması ve davalının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı yönünden tamam ise de davalının ödeme savunması yönünden yeterli değildir. Mahkemece tarafların ticari defterleri inceletilerek ödemeler yönünden aralarında fark çıkarsa davalıya yaptığı ödemeleri kanuni delillerle ispat için fırsat verilip takip dayanağı faturaların ödendiğinin kanıtlanması halinde davanın reddine, aksi halde ise asıl alacak yönünden ve davalının takip öncesinde temerrüte düşürüldüğü kanıtlanırsa temerrüt tarihi ile takip tarihi arasındaki faiz de hesaplattırılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik tahkikatla hüküm verilmesi doğru olmadığı gibi bu hususun istinaf mahkemesince de gözden kaçırılması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, dosyanın Ünye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"ne, karardan bir örneğin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 25/02/2020 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle ödeme savunmasında bulunan davalının ödemelerini defterine nakit olarak kaydetmiş olmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması gerekirken, bozma yönünde tezahür eden sayın çoğunluk görüşüne iştirak etmiyorum.