Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9251
Karar No: 2022/2168
Karar Tarihi: 14.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/9251 Esas 2022/2168 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı banka tarafından davalının kullandığı ticari kredi nedeniyle kendisinden tahsil edilen dosya masrafının iadesi için tüketici hakem heyetine başvurulduğu, hakem heyetinin kararıyla masrafın iadesine karar verildiği ancak davalının itirazı üzerine mahkeme tarafından verilen kararın tüketici hakem heyetinin kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği belirtilmiştir. Adalet Bakanlığı, davalının vekilinin usul hükümleri gereğince vekaletnamenin sunulmaması sebebiyle HMK m.77 gereğince işlem yapılıp yapılmayacağı noktasında kanun yararına bozma talep ettiği, ancak kararda yasa aykırılığı olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri:
- HMK 76/1. maddesi: Vekilin vekaletname aslını ya da onaylı örneğini dosyaya ibraz etmesi gerektiğini belirtmektedir.
- HMK 77/1. maddesi: Vekilin vekaletname aslını veya onaylı örneğini sunmaması durumunda dava açamayacağı ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamayacağı kuralını getirmektedir. Gecikmesinde zarar umulan hallerde, kesin bir süre içinde vekaletnamesini sunması koşuluyla vekilin dava açmasına veya usul işlemleri yapmasına izin verilebileceği; bu süre içinde vekaletname verilmez veya müvekkil tarafından vekilin yaptığı işlemlerin onaylandığını bildiren bir dilekçe sunulmadığı takdirde, davanın açılmamış sayılacağı ve vekilce yapılan işlemlerinin hükümsüz kalacağı öngörülmektedir.
3. Hukuk Dairesi         2021/9251 E.  ,  2022/2168 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasındaki hakem heyeti kararına itiraz davasının mahkemece yapılan yargılaması neticesinde davanın reddine dair kesin olarak verilen hükmün Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulması istenilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Davacı, davalının kullandığı ticari kredi nedeniyle kendisinden tahsil edilen 1.557,00-TL dosya masrafının iadesi için tüketici hakem heyetine başvurduğunu, Susurluk Tüketici Sorunları İlçe Hakem Heyeti Başkanlığının 31/01/2018 tarihli 109620180000159 karar sayılı kararı ile bankanın Bandırma Şubesinden kullanılan ticari kredi nedeniyle 1.557,00-TL dosya masrafının davalı tarafa iadesine karar verildiğini, davalının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bir tüketici olmadığını, tacir olduğunu, dava konusu bedellerin de ticari krediler nedeniyle kredi sözleşmelerine dayanılarak tahsil edildiğini, sözleşme gereğince iki tarafın da mutabakatıyla dosya masrafları olarak davalıdan komisyon, ekspertiz ücreti, tapu masrafı vb. adı altında bedeller tahsil edildiğini, tüketici hakem heyetlerinin tüketici kredileri ile ilgili karar vermekle görevli olduğunu, ticari krediler konusunda karar veremeyeceğini belirterek Susurluk Tüketici Sorunları İlçe Hakem Heyeti Başkanlığının 31/01/2018 tarihli 109620180000159 karar sayılı kararına karşı itirazlarının kabulü ile itirazları doğrultusunda kararın iptalini talep etmiştir.
    Davalı, davaya cevap vermemiş, davalı vekili ön inceleme duruşmasında davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davacı banka tarafından kredinin kullanılması için davalıdan dosya masrafı adı altında alınan masrafların zorunlu masraflar olduğunun ispat edilemediği ve bu masrafların zorunlu masraflar olduğuna dair dosyaya herhangi bir belge de sunulmadığı, tüketicinin sözleşme içeriğine etki edememesi nedeniyle bu konuda konulmuş olan şartların müzakere edilmeden sözleşmeye konulmuş olduğu, sözleşmedeki zorunlu olduğu ispatlanamayan masrafların tahsiline ilişkin sözleşmedeki maddelerin haksız şart niteliği taşıdığı, mevcut delillere göre verilen Tüketici Hakem Heyeti kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Adalet Bakanlığının 27/12/2021 tarihli yazısında; Avukat ... ... tarafından düzenlenmiş "vekaletname" başlıklı ve aslı gibidir onaylı belgeye istinaden Avukat ... ...'ın davalı vekili sıfatıyla duruşmalara kabul edildiği halde, usul hükümleri gereğince davalı yönünden Hukuk Muhakemeleri Kanununun 77 nci maddesi gereğince işlem yapması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalı vekili tarafından sunulan vekaletname örneğinin usulüne uygun olmadığının tespiti ile davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek; kararın, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
    Dava, davalı tarafından davacı bankadan kullanılan kredi nedeniyle kendisinden tahsil edilen dosya masraflarının iadesine dair verilen tüketici hakem heyeti kararının iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davalı yönünden HMK m.77 gereğince işlem yapılıp yapılmayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Dava dosyasının incelenmesinde; davalı vekili olarak Avukat ... ...’ın 16.01.2019 tarihinde yazılı şekilde hazırlanmış vekaletnamesini vekalet harcını da yatırarak dosyaya sunduğu, söz konusu vekaletnamede dayanak yapılan noter bilgisi ve yevmiye numarasının yer aldığı, mahkemece davalı vekili olarak Avukat ... ...’ın duruşmalara kabul edildiği, dosya kapsamında ön inceleme duruşması ve 3. celse de tahkikat duruşmasına katıldığı, 16.01.2020 tarihinde karar verildiği ve yine 05.02.2020 tarihli ara karar ile davalı vekili olarak kaydının silinmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    HMK 76/1. maddesinde “Avukat, açtığı veya takip ettiği dava ve işlerde, noter tarafından onaylanan ya da düzenlenen vekâletname aslını veya avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğini, dava yahut takip dosyasına konulmak üzere ibraz etmek zorundadır.” şeklinde yer alan düzenlemeye göre vekilin noter tarafından düzenlenen ya da onaylanan vekaletname aslını ya da onaylı aslına uygun örneğini dosyaya ibraz etmesi gerekmektedir.
    Ve yine HMK 77/1. maddesinde “Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.” şeklinde yer alan düzenleme ile vekaletnamenin aslını veya örneğini sunmayan vekilin dava açamayacağı ve yargılamayla ilgili hiçbir görev yapamayacağı kuralını getirdikten sonra, gecikmesinde zarar umulan hallerde, mahkemenin vereceği kesin bir süre içinde vekaletnamesini sunması koşuluyla vekilin dava açmasına veya usul işlemleri yapmasına izin verilebileceğini; bu süre içinde vekaletname verildiği veya müvekkil tarafından vekilin yaptığı işlemlerin onaylandığını bildiren bir dilekçe sunulmadığı takdirde, davanın açılmamış sayılacağını, vekilce yapılan işlemlerin de hükümsüz kalacağını öngörmüştür.
    Tüm bu hususlar somut olay özelinde yeniden değerlendirildiğinde; avukatın verdiği vekaletnamede yevmiye numarası ve noter bilgisinin yer aldığı, sunduğu vekaletname gereğince de vekilin duruşmalara kabul edildiği, kanun yararına temyiz konusunun ise HMK. 77. maddesine yönelik işlem yapılmasına ilişkin olduğu ve davalı vekiline vekalet ücretinin hükmedilmesine ilişkin kanun yararına temyiz sebebinin yer almadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, kanun yararına bozma yoluna başvurulabilecek nitelikte olan ve açıkça yürürlükteki yasalara aykırı bulunan bir karar verilmemiştir. Yasalara mutlak şekilde muhalefet edilmedikçe kanun yararına bozma kararı verilemez.
    O halde mahkemece, verilen kararın ileri sürülen kanun yararına temyiz sebebine ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kanun yararına temyiz talebinin bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun olduğundan, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin reddi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dava dosyasının mahalline iade edilmek üzere Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 14.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi