
Esas No: 2021/6622
Karar No: 2022/2235
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/6622 Esas 2022/2235 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/6622 E. , 2022/2235 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kurumun, sigortalılarına vermiş olduğu tedavi hizmeti nedeniyle düzenlediği 2014 yılı Şubat dönemine ait faturaların ve eki belgeler nedeniyle yaptığı ödemesinden, yersiz yapıldığı ancak 2017 yılında belirlenen ödemenin faiziyle birlikte sonraki hakedişlerinden kesinti yapmak suretiyle tahsil ettiği fatura ve eki belgelerin inceleme işlemlerinin 90 günlük yasal süre içinde tamamlanması gerekirken bu süre zarfında incelemenin tamamlanmadığını, fatura bedellerinin ödenmesindeki gecikmeye davalının kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, yersiz ödeme nedeniyle 278.672,81 TL tutarındaki faiz kesintisinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 278.672,81 TL tutarındaki haksız kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; davaya konu kurum işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; davacı tarafından davaya konu fatura ve eki belgelerin süresinde ibraz edilmesine rağmen, söz konusu belgelerin davalı kurum tarafından süresinde incelenmediği, davalı kurumun kendi kusuruna dayanarak hak talep edemeyeceği, bu nedenle davalı kurum tarafından faize ilişkin yapılan kesintinin haksız ve hukuka aykırı olduğu, ancak faiz kesintisine yeniden faiz işletilemeyeceği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 278.672,81 TL tutarındaki faiz kesintisinin davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, taraflarca istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davaya konu faturalar inceleninceye kadar davalı kurum tarafından davacıya avans ödemesi olarak yapılan ve yersiz olduğu tespit edilen 550.909,82 TL’ye, ödeme tarihinden mahsuplaşma tarihine kadar yasal faiz işletilerek davacının
hakedişlerinden kesinti yoluna gidilebileceği, 550.909,82 TL’ye ödeme tarihi olan 15/05/2014 tarihinden mahsuplaşmanın yapıldığı 08/05/2017 tarihine kadar işleyecek yasal faiz miktarının 147.794,76 TL, bu nedenle davalı tarafından yapılan haksız kesinti miktarının ise 130.878,05 TL olduğu gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak; davanın kısmen kabulüne, 130.878,05 TL’nin kesintinin yapıldığı 12/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 97 nci maddesinin yedinci fıkrası; “Fatura bedelinin tamamı, fatura teslim tarihinden itibaren altmış gün içinde, sağlık hizmeti sunucularına avans olarak ödenir. Fatura ve eki belgeler, fatura teslim tarihinden itibaren üç ay içinde incelenerek avans hesabı kapatılır.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda; davacı sağlık hizmeti sunucusu tarafından sunmuş olduğu hizmete ilişkin düzenlenen faturaların ve eki belgelerin davalı kuruma 07/03/2014 tarihinde teslim edildiği, davalı kurum tarafından fatura bedelinin tamamı karşılığında davacıya 15/05/2014 tarihinde avans ödemesi yapıldığı, taraflar arasında kanunda öngörülen süreden sonra incelemenin tamamlanması nedeniyle 17/04/2017 tarihinde ise mutabakata varılarak avans hesabının kapatıldığı, 550.909,82 TL tutarındaki ödemenin davacıya yersiz yapıldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, ancak işbu yersiz ödemeye davalı kurum tarafından faiz işletilerek “avans artığı kesintisi” adı altında davacının hakedişlerinden tahsili yoluna gidildiği, eldeki davanın ise toplam 278.672,81 TL tutarındaki avans artığı kesintisinin (faiz kesintisi) haksız olduğu iddiasına dayalı istirdat istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca bölge adliye mahkemesince; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, davalı kurum tarafından davaya konu faturaların incelemesinin kanunda belirtilen süre zarfında (faturaların teslim tarihinden itibaren üç aylık süre içinde) yapılmadığı, bu nedenle davalının kendi kusuruna dayanarak hak talep edemeyeceği, davacının hakedişinden “avans artığı kesintisi” adı altında yapılan haksız ve hukuka aykırı kesinti bedeli toplamının 278.672,81 TL olduğu dikkate alınarak, davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 371 inci maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, HMK'nın 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava dosyasının kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 15/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.