16. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/8877 Karar No: 2013/8045
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/8877 Esas 2013/8045 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, Hacımuslu Köyü'nde bulunan ve kadastro sonucunda haritasında yol olarak gösterilen taşınmazın bir bölümü hakkında maliki oldukları taşınmazın devamı niteliğinde olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkeme, yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar vermiş ve davacı bu kararı temyiz etmiştir. Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi ile tutanak tanzim edilen yerlerle ilgili olarak 10 yıllık hak düşürücü süre öngörülmüştür. Ancak hakkında tutanak düzenlenmeyen ya da tespit harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açmanın süreyle sınırlandırılmadığı göz önüne alınarak davacının iddiası ve savunmalar doğrultusunda inceleme yapılarak sonuca göre bir karar verilmelidir. Kadastro Kanunu'nun 3402 sayılı maddesi ve Türk Medeni Kanunu'nun tescil hükümlerini düzenleyen maddelerinde, hakkında tutanak düzenlenmeyen ya da tespit harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılmasını engelleyen ya da hak düşürücü süre belirleyen yasal düzenleme bulunmamaktadır.
16. Hukuk Dairesi 2013/8877 E. , 2013/8045 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı, ... Hacımuslu Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sonucunda haritasında yol olarak gösterilen taşınmazın bir bölümü hakkında maliki oldukları 136 ada 1 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğu iddiası ile bu kısmın 136 ada 1 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3 maddesi ile tutanak tanzim edilen yerlerle ilgili olarak 10 yıllık hak düşürücü süre öngörülmüştür. Ancak gerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu gerekse de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun tescil hükümlerini düzenleyen maddelerinde, hakkında tutanak düzenlenmeyen ya da tespit harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılmasını engelleyen ya da hak düşürücü süre belirleyen yasal düzenleme bulunmamaktadır. Davacı tarafından kadastro öncesi nedenlere dayanılarak açılan davanın, makul sürede açılmadığı ve kadastro tespitinden önceki zilyetliğine değer verilemeyeği gerekçesi ile reddedilmesi isabetsizdir. Hal böyle olunca, kadastro öncesi nedenlere dayanarak dava açmanın süreyle sınırlandırılmadığı göz önüne alınıp iddia ve savunmalar doğrultusunda inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 13.09.2013 günü oybirliği ile karar verildi.