10. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6858 Karar No: 2021/9945 Karar Tarihi: 12.10.2021
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/6858 Esas 2021/9945 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulsüz olduğunu belirtmiş ve kararın kesinleşmediğini vurgulamıştır. Bu nedenle, CMK'nın ilgili maddesi uyarınca temyiz mümkün olmamış ve itiraza tabi olmuştur. Kararın kesinleşmediği ve hukuki geçerliliğinin olmadığından, yapılan işlemlerin \"yok\" hükmünde olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilmiştir. Kanun maddeleri ise şunlardır: 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi, 21/1. maddesi, 21/2. maddesi, 23/1-8. maddeleri ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi.
10. Ceza Dairesi 2019/6858 E. , 2021/9945 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA İLGİLİ BİLGİLER Mahkeme : ... 15. Asliye Ceza Mahkemesi Karar Tarihi - Numarası : 06/10/2015 - 2014/1265 esas ve 2015/625 karar (TDST : ...(Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi 22/02/2011 – 2010/489 esas ve 2011/119 karar HAGB : ...(Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi 27/06/2013 – 2012/633 esas ve 2013/683 karar) Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Sanığın savunması alınmaksızın yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin gerekçeli kararın sanığın bilinen en son adresine tebliğe çıkarıldığı, adreste tanınmadığından bahisle iade edildiği akabinde yine aynı adrese Tebligat Kanununun 35. maddesi kapsamında çıkarılarak tebligatın kapıya yapıştırıldığı anlaşılmış olup; 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı hükmedilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması karar tebliğinin usulsüz olduğu anlaşıldığından kararın kesinleşmediği, buna bağlı olarak Mahkemenin daha sonra yapmış olduğu işlemlerin hukuki geçerliliğinin bulunmadığı ve "yok" hükmünde olduğu anlaşıldığından, sanığın 07/10/2015 tarihli temyiz dilekçesinin 27/06/2013 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik itiraz dilekçesi niteliğinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca verilen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, aynı maddenin 12. fıkrasına göre temyizi mümkün olmayıp, itiraza tabi olması nedeniyle, sanığın bu konudaki temyiz isteği itiraz olarak kabul edilerek merciince karar verilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 12/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.