20. Ceza Dairesi 2018/2648 E. , 2019/3526 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER;
Mahkeme : İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkûmiyet; Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 02/05/2017 tarihli 2015/425 esas ve 2017/116 sayılı kararı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm Cumhuriyet savcısı ile sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Temyiz incelemesi, sanık ... müdafiinin süresindeki isteği nedeniyle bu sanık hakkında duruşmalı olarak, duruşmalı inceleme talebi bulunmayan sanıklar ... ve ... hakkında ise duruşmasız olarak yapılmıştır.
A-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinde belirttiği, sanıklar hakkında TCK"nın 192/3. maddesinin uygulanması için gerekli şartların oluşmadığına, sanıklar hakkında TCK"nın 188/5. maddesinin de uygulanması gerektiğine; sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği, TCK"nın 192/3. maddesi gereğince yarı oranında indirim yapılması gerektiğine, ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşmanın hatalı olduğuna; sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği, TCK"nın 192/3. maddesi gereğince yarı oranında indirim yapılması gerektiğine, suç vasfının tespitinde hataya düşüldüğüne, TCK"nın 39. Maddesinin uygulanmamasının ve ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşmanın hukuka aykırı olduğuna, şüpheden sanık yararlanır ilkesine aykırı olarak karar verildiğine, adli arama kararı bulunmaması nedeni ile ele geçen delillerin hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu görülerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi"nin 15/11/2017 tarihli, 2017/1966 esas ve 2017/2037 sayılı kararına, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri ile sanık ... müdafiinin duruşmadaki sözlü savunması bu nedenle yerinde olduğundan CMK"nın 302. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
Suretiyle hükmün CMK"nın 303. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİNE, hükmolunan hapis cezasının süresi ile tutuklama tarihine göre, sanık ... hakkındaki salıverilme isteğinin reddine; dosyanın Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine,
B-Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde :
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinde belirttiği, sanık hakkında TCK"nın 39. maddesinin uygulanması için gerekli şartların oluşmadığına, sanık hakkında TCK"nın 188/5. maddesinin de uygulanması gerektiğine; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği, suçun manevi unsurunun gerçekleşmediğine, mahkûmiyete yeterli delil bulunmadığına, şüpheden sanık yararlanır ilkesine aykırı olarak karar verildiğine ilişkin temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu görülerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 02/05/2017 tarihli, 2015/425 esas ve 2017/116 sayılı kararının,
1-Gün olarak belirlenen adli para cezası, paraya çevrilerek sonuç adli para cezası belirlenirken 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesi hükmüne aykırı olarak, uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi,
2-24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiinin temyiz istemleri bu nedenlerle yerinde olduğundan CMK"nın 302. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
1-Hüküm fıkrasının gün olarak belirlenen adli para cezasının para cezasına çevrilmesine ilişkin (4) numaralı bölümünün 4. paragrafında yer alan, "6 yıl 8 ay hapis ve" ibarelerinden sonra gelmek üzere "TCK"nın 52/2. maddesi gereğince" ibarelerinin yazılması,
2-TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
Suretiyle hükmün CMK"nın 303. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİNE, dosyanın Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine,
11.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI:11.06.2019 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı......"ın katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ......"ın yokluğunda, 13.06.2019 tarihinde, açık olarak okundu.