7. Hukuk Dairesi 2015/6160 E. , 2016/7538 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm davalılarca süresi içinde temyiz edilmiş, davalılar vekilleri tarafından duruşma istenmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı iş akdinin haksız nedenle feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı ... İnşaat Tic.A.Ş."nin işçilik alacaklarından sorumlu olduğu dönem bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
Somut olayda, davacı davalılar nezdinde 15.06.2008 - 01.01.2011 tarihleri arasında çalıştığını iddia etmiştir. Davalı ... Tic. A.Ş. firmalarının 10.08.2009-31.12.2010 tarihlerinde asıl işveren olduğunu bu dönemden önce asıl işverenin .... Firması olmadığını, davacının davalı .... Firmasının taşeronluğunu yaptığı başka şirketler nezdinde çalıştığını beyanla 10.08.2009 tarihinden önceki dönem için sorumlu olmadıklarını savunmuştur. Mahkemece davacının 25.07.2008-31.12.2010 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek davalılar hüküm altına alacaklardan müştereken müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Hizmet döküm cetveline göre davacının 25.07.2008 – 23.01.2009, 05.02.2009 – 27.07.2009 tarihleri arasında .... sicil numaralı iş yerinde 10.08.2009 – 31.12.2010 tarihleri arasında .... sicil numaralı ......Ltd.Şti. ünvanlı iş yerinde çalıştığı anlaşılmıştır. Dosya içerisinde yer alan 9, 10, 11, ve 12. aylara ait 2008 yılı bordrolarında ve 1 ve 2. aylara ait 2009 bordrolarında iş yeri ünvanı .....Ltd.Şti. , iş yeri adresi ise .... olarak görülmektedir. 2009 ocak ayı bordrosunda davacının işe girişi 25.07.2008, 2009 Kasım bordrosunda ise işe giriş tarihi 10.08.2009 olarak belirtilmiştir. Davacı tanıkları davacının tam olarak ne zaman işe başladığını bilmediklerini ve davacının aşçı olduğunu, davalı tanıkları davacının ne zaman işe girdiğini bilmediklerini ve davacının aşçı olduğunu beyan etmişlerdir. Dosya kapsamına göre davacının çalıştığı iş yerinde hangi işin yapıldığı ile davalılar arasında ki ilişki tam olarak belirlenmemiştir. Bu nedenle mahkemece davalılar arasındaki tüm sözleşmeler getirtilerek ve ayrıca davacının hizmet döküm cetvelinde 25.07.2008 – 23.01.2009, 05.02.2009 – 27.07.2009 tarihleri arasında çalışmasının gözüktüğü .... sicil numaralı iş yerine ait varsa asıl alt işverenlik ilişkisine ait sözleşme ve bilgilerin .... dan istenerek gelen yazı cevabı da değerlendirilmek sureti ile davalılar arasında hangi işe yönelik hangi tarihlerde taşeronluk sözleşmesi yapıldığı belirlenerek davalı ... Tic.A.Ş."nin davacının 10.08.2009 tarihinden önceki işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığının tespiti gerekirken mahkemenin tüm süre nazara alınarak hesaplanan kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarından .... Tic. A.Ş."ni diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutması hatalı olup bozma nedenidir.
3- Davacının İşyerinde çalıştığı sırada verilen ara dinlenmesinin süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.
Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.
Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir.
İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmidört saat içinde kesintisiz oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 05.00 – 20.00 saatleri arasında günde 15 saat ten 1,5 saat ara dinlenme süresi düşülerek günlük çalışma süresi 13,5 saat olarak belirlenmiştır. Günlük çalışma süresine göre 2 saat yerine 1,5 saat ara dinlenme süresinin çalışma süresinden mahsubu hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 30/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.