Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/15422
Karar No: 2018/19654
Karar Tarihi: 04.12.2018

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/15422 Esas 2018/19654 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, davada mazbut vakfın gelir fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istenmişti. Davalı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine Dairemizce verilen onama kararı, düzeltme talebi sonrası incelenerek, sadece gallenin evlada bırakıldığı vakfiye yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ancak infazda çelişki oluşturmaması nedeniyle yeniden yargılamaya gerek olmadığı ifade edilmiştir. 5737 sayılı Kanun'a göre mazbut vakıfların, Genel Müdürlük tarafından yönetileceği ve temsil edileceği belirtilirken, vakıf davalarında vakfiyelerin birinci derecede delil olduğu, ancak bunların kadimden beri uygulandığı bilinmedikçe yazılı delil olarak kullanılamayacaklarının altı çizilmiştir. Kararda, vakfedenin soyu ile vakıftan yararlananların soyuna bağlı kalınarak açılması gereken dava türleri ve vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda tespiti süreci yer almaktadır. Kanunların açıklanması istenildiğinden 5737 sayılı Vakıflar Kanunu ve ilgili yönetmeliğine yer verilmesi gerekmektedir.
8. Hukuk Dairesi         2018/15422 E.  ,  2018/19654 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalı ......... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.09.2018 tarihli ve 2017/8551 Esas, 2018/15650 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davalı ......... Genel Müdürlüğü vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Dava dilekçesinde, ..."in mazbut vakıf olan ...... Vakfı"nın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istenmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı ......... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen onama kararının davalı vekili tarafından düzeltilmesi istenildiğinden dosya yeniden incelenmiştir.
    Dava, mazbut vakfın gelir fazlasından faydalanma amacına yönelik galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    5737 sayılı ......... Yasası’nın 3. maddesine göre mazbut ........., bu kanun uyarınca Genel Müdürlükçe (......... Genel Müdürlüğü) yönetilecek ve temsil edilecek ......... ile mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve 2762 sayılı ......... Kanunu gereğince ......... Genel Müdürlüğünce yönetilen ......... olarak tanımlanmıştır.
    ......... Kanunu ve ......... Yönetmeliğine göre, mazbut ve mülhak .........da vakfedenin soyundan gelen ve bu nedenle vakfın gelirinden (gallesinden) yararlanma hakkına sahip olan kişiler için öncelikle dava açılması ve bu haklarının dava ile tespit edilmesi aranmıştır. Uygulamada bu dava, .........da evladiye davaları, vakıf evladı ya da galleye müstehak evlat olduğunun tespiti davası şeklinde isimlendirilmiştir. Belirtmek gerekir ki vakıf evladı kavramı daha çok, vakfedenin çocukları ya da alt soyundan gelenler için kullanılan bir kavram olup, vakfedenin akrabaları ya da vakıftan yararlanan ismi ile belirtilmiş kişileri kapsamamaktadır.
    Vakfın geliri üzerinde hak sahibi olduğuna ilişkin davayı, vakfiye uyarınca galleden yararlanma hakkı olan, yani vakfeden ile soy bağı olan ya da soy bağı olmasa bile galleden kendisine pay özgülenen diğer kişiler açabilir.
    Bir vakıftan galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Yani bu tür davalarda incelenecek ilk husus; davacılar ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile soybağı mevcut olup olmadığı, eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda davacılar yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması olacaktır.
    Vakfiyeler, vakıf davalarında birinci derecede delil olup (.........Müessesesi, 1996, Sh. 428), kadimden beri uygulandığı bilinmedikçe vakıf davalarında yazılı delil olarak kullanılamazlar. (Mecelle md.1739) Vakfiyelerin uygulanma şartı, bunların ifade ettikleri maddelerin sabit ve meşhur olmasıdır.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile vakfeden arasında usulüne uygun soybağının kurulduğu, galle fazlası için ise dava konusu Mazbut ...... Vakfına ait birden fazla vakfiyenin bulunduğu bunlardan sadece 1210 H. (1795 M.) tarihli vakfiye ile galle fazlası batın tertibi olmaksızın erkek ve kız evlatlara ikili birli şekilde bırakıldığı, 1231 H.(1816 M.) tarihli zeyl vakfiyede ise galle fazlası ilk (1210 H.) vakfiye eklenmesinin şart kılındığı, 1219 H.(1804 M.) tarihli vakfiyede ise galle fazlası evlada bırakılmadan galle fazlasının mütevellide toplanması ve ihtiyaç olması halinde Camii"nin tamirinde kullanılması şart kılınmış olup, 1226 H. (1811 M.) tarihli vakfiye de ise gaile fazlasının evlada bırakıldığına dair herhangi bir hüküm olmadığı vakfın, nukud (para) vakfı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, yalnızca gallenin evlada bırakıldığı vakfiye yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, uygulamada ve infazda çelişki oluşturabileceği düşünülmeden bütün vakfiyeleri kapsayacak şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de, bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılarak, mahkemenin gerekçeli kararının (1) numaralı hüküm fıkrasının ikinci paragrafındaki "..."in" sözcüklerinden sonra gelmek üzere "1210 Hicri (1795 Miladi) tarihli vakfiye yönünden" ibaresinin eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 13.09.2018 tarihli ve 2017/8551 Esas, 2018/15650 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, Yerel Mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 Sayılı HMK"nin geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"un 438/7 maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 04.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi