Hukuk Genel Kurulu 2014/2373 E. , 2017/228 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
.
Taraflar arasındaki iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 5. İş Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.12.2012 gün ve 2009/587 E. 2012/987 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili ile davalılardan Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 07.10.2013 gün ve 2013/14787 E. 2013/18032 K. sayılı kararı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemenin, davanın kısmen kabulüne dair verdiği karar davacı vekili ve davalı ...Ş. vekilinin temyizi üzerine, Özel Daire’ce bozulmuş; yerel mahkemece önceki kararda direnmiştir. Hükmü temyize davalılardan Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nda yapılan görüşmeler sırasında işin esasına girilmeden önce, davalı ... İ. T. M. T. Ltd. Şti.’ne dava dilekçesinin tebliği sırasında tebligat parçasının üstüne “aynı adreste daimi çalışan şirketin evrak memuru Kübra Arlı’ya imzasına tebliğ ettim” ibaresinin yazıldığı, yazılan bu ibarenin yeterli olup olmadığı ve sonraki aşamalarda davalı ... İ. T. M. T. Ltd. Şti adına yapılan tüm tebliğlerin Tebligat Kanunun 35. maddeye göre yapılmasının usulüne uygun olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre ... İ. T. M. T. Ltd. Şti.’ne direnme kararının tebliği için dosyanın geri çevrilmesi gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)"nun 301.(Mülga 1086 sayılı HUMK"nun 392.) maddesinde; kararların yazılıp imzalanmasından sonra taraflara tebliğ usulü düzenlenmiş ve “yazı işleri müdürü tarafından iki taraftan her birine makbuz mukabilinde verileceği” belirtilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği"nin 52.maddesinde ise; tebligat işlemlerinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve bu kanun uyarınca çıkarılacak yönetmeliklere göre yapılacağı öngörülmüştür.
Tebliğin şekline ilişkin yasal düzenlemelere gelince;
Belirtmelidir ki, tebligat; bilgilendirme yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. Gerek tebliğ işlemi ve gerekse tebliğ tarihi ancak kanun ve yönetmelikte emredilen şekillerle tevsik ve dolayısıyla ispat olunabilir. Bu sebeple tebligatın usul kanuları ile ilişkisi daima göz önünde tutulmalıdır.
Tebligat ile ilgili 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve buna bağlı olarak çıkarılan Yönetmelik hükümleri tamamen şeklidir. Kanun ve Yönetmeliğin amacı tebligatın muhatabına en kısa zamanda ulaşması, konusu ile ilgili olan kişilerin bilgilendirilmesi ve bu hususların belgeye bağlanmasıdır. Hal böyle olunca, kanun ve yönetmelik hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur. Kanunun ve Yönetmeliğin belirlediği şekilde yapılmamış ve belgelendirilmemiş olan tebligatların geçerli olmayacağı Yargıtay içtihatlarında açıkça vurgulanmıştır.
Tebligat Kanunu ile Yönetmeliğinde öngörülen şekilde işlem yapılmış olmadıkça, tebliğ memuru tarafından yapılan yazılı beyan, onun mücerret sözünden ibaret kalır ve dolayısıyla belgelendirilmiş sayılmaz.
7201 sayılı Tebligat Kanununun 11, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 41 ve HMK"nın 73, 81 ve 82. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur.
Öte yandan, tüzel kişilere tebligatın nasıl yapılacağı Tebligat Kanununun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 20 ve 21. maddelerinde açıklanmıştır.
Buna göre; tüzel kişilere yapılacak tebligat, bunların yetkili temsilcilerine yapılır. Eğer tüzel kişinin yetkili temsilcisi yoksa veya evrakı bizzat alamayacak bir halde ise; görev itibariyle temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi bu işle görevlendirilmiş bir kişiye, o da yoksa tüzel kişinin o yerdeki memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmamış ve sıralı kişilere yapılmışsa, bunun nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazılması gerekir.
Nitekim, aynı ilkelere Hukuk Genel Kurulu’nun 08.05.2013 gün ve E:2012/11-1568, K:2013/686 sayılı ilamında da vurgu yapılmıştır.
Somut olaya gelince yapılan açıklamalar ışığı altında;
Dava dilekçesinin davalı ... İnş. T.M. S.Tic. Ltd. Şti.’ne yapılan tebligat parçasının üstünde “aynı adreste daimi çalışan şirketin evrak memuru Kübra Arlı’ya imzasına tebliğ ettim” ibaresinin bulunduğu, söz konusu tebligat parçasında “şirket temsilcisinin veya yetkilisinin bulunmadığı veya nerede bulunduğunun belirtilmemesi nedeniyle” yapılan tebligatın konuya ilişkin yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere uygun olmadığı ve ticaret sicil kaydındaki adres belirlenmeden Tebligat Kanunu 35. maddesi kapsamında tebliğ yapılamayacağından davalı ... İnş. T.M. S.Tic. Ltd. Şti.’ne yapılan ve dosya içerisinde bulunan bütün tebligatların geçersiz olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemelerce, yargılamanın usul hükümlerine uygun ve gecikmeksizin sonuçlandırılması, her aşamada gösterilmesi gereken özen ve dikkatle mümkündür.
O halde, yerel mahkemece öncelikle direnme kararının davalı ... İnş. T. M. H. S. Tic. Ltd. Şti.’ne yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler de gözetilerek yöntemine uygun olarak Tebligat Kanununun 12. ve 13. maddesi kapsamında tebliği ile temyiz süresinin geçmesinin beklenmesi; direnme kararının temyiz edilmemesi halinde bu şekliyle, temyizi halinde ise devamı işlemler tamamlanmak suretiyle ve açıklanan eksiklikler giderilerek dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmek üzere dosyanın geri çevrilmesi gerekmiştir.
S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yerel Mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.