Esas No: 2021/5549
Karar No: 2022/11539
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/5549 Esas 2022/11539 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, 1163 sayılı Yasaya muhalefetten suçlu bulduğu sanığın hüküm giymesine karar verdi. Ancak kararın temyiz edilmesi sonucunda mahkeme, kanunda yapılan değişiklikler ve Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararlar doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti. 6763 sayılı Kanunun 12. maddesi ile TCK'nun 75. maddesinde yapılan değişiklik sonucu 1163 sayılı Kanunun Ek 2/2. maddesinde öngörülen suçun önödeme kapsamına alınması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunlu hale geldi. 5271 sayılı CMK'nun 251/1. maddesi ile sadece adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanması mümkün hale getirilmiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda mahkemece sanıklar lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki basit yargılama usulünün uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti doğmuştur. Karar, 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca bozulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1163 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ... Bakanlığı'nın davadan haberdar edilmeksizin ve yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması nedeniyle CMK'nun 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyiz etme hakkı bulunduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 12. maddesi ile TCK'nun 75. maddesinde yapılan değişiklik sonucu 1163 sayılı Kanunun Ek 2/2. maddesinde öngörülen suçun önödeme kapsamına alınması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2-7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK'nun 251/1. maddesi ile; sadece adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda "basit yargılama usulü"nün uygulanması mümkün hale getirilmiş, aynı Kanunla Ceza Muhakemeleri Kanunu'na eklenen Geçici 5/(1)-d maddesinde ise; 01/01/2020 tarihi itibarıyla "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş..." dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulünün uygulanmayacağı düzenlenmiş ise de,
Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas 2021/4 Karar sayılı ve 25.06.2020 tarihli, 2020/16 E. 2020/33 K. sayılı kararları ile yukarıda anılan geçici 5/1-d maddesinde yer alan "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış..." ibarelerinin, aynı bentte yer alan "Basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi karşısında, mahkemece sanıklar lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki "basit yargılama usulünün" uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,
Kanuna aykırı ve sanık ve suçtan zarar gören vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca, isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.