Esas No: 2021/8734
Karar No: 2022/1161
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/8734 Esas 2022/1161 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Denizli Sulh Ceza Hakimliği'nde taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olan Ümmühan Çankaya hakkında yapılan soruşturma sonucunda Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı, doğrudan müştekinin mernis adresine yapılması sebebiyle usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle müştekinin vekilinin itirazı üzerine esas hakkında incelemeye girilmeden, sadece süre yönünden reddedilmiş. Bu nedenle Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli kanun yararına bozma talebine karar verilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi gereğince, önce bilinen en son adres esas alınıp normal tebligat yapılması, tebliğ edilemediğinde ise adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek tebliğ yapılması gerekmektedir. Bu şekilde usul ve yasaya uygun bir tebligat yapılmadığı gerekçesiyle karar bozulmuş ve dosyanın tekrar incelenmesine karar verilmiştir. Kararda, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi, 21/2. maddesi, 23/1-8 maddesi ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi açıklayıcı bir şekilde yer almıştır.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan şüpheli Ümmühan Çankaya hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/09/2019 tarihli ve 2019/27057 soruşturma, 2019/14641 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın süre yönünden reddine ilişkin mercii Denizli 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 19/11/2019 tarihli ve 2019/5872 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın müşteki Mehmet Keklik'in mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince 02/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ise de,
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. madde bir ve ikinci fıkrasının, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanuna göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun'un 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği,
Somut olayda, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, müştekinin mernis adresi olan "adresine mernis şerhi düşülerek "...tebliğ imkansızlığı nedeniyle... 21/2. gereğince....mahalle muhtarına 02/10/2019 tarihinde teslim edilmiştir...haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır" şeklinde bir açıklamaya yer verilmek suretiyle 02/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ imkansızlığına rağmen müştekinin belirtilen adreste oturup oturmadığı ya da adresten ayrılıp ayrılmadığı tespit edilmeden, 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca doğrudan mernis adresine tebligat yapılmasının usul ve yasaya uygun olmaması sebebiyle, müşteki vekilinin öğrenme üzerine verdiği 04/11/2019 tarihli dilekçenin süresinde verilmiş itiraz dilekçesi olduğu gözetilerek, müşteki vekilinin itirazı üzerine esas hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde süre yönünden ret kararı verilmesinde isabet görülmediği gerekçeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 12/07/2021 gün ve 94660652-105-20-5791-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/09/2021 gün ve 2021/95702 sayılı ihbarnamesi ile ihbar ve dava tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü :
Şüpheli hakkında taksirle yaralama suçundan Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 13/09/2019 tarihli ve 2019/27057 soruşturma, 2019/14641 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu kararın müştekiye doğrudan mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince 02/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve müşteki vekili tarafından on beş günlük yasal süresinden sonra 04/11/2019 tarihli dilekçe ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı itiraz edildiği ve Denizli 2.Sulh Ceza Hakimliğinin 19/11/2019 tarihli ve 2019/5872 değişik iş sayılı kararıyla itirazın süre yönünden reddine karar verildiği olayda,
7201 sayılı Kanunun 10/2. maddesinde yer alan “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” şeklindeki düzenleme ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanunun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bilâ tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilip, merci tarafından tebkigata 7201 sayılı Kanunun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligatın Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği anlaşılmakla, müştekinin doğrudan mernis adresine yapılmış 02/10/2019 tarihli tebligatın usul ve yasaya uygun olmaması sebebiyle, müşteki vekilinin öğrenme üzerine yaptığı 04/11/2019 tarihli itiraz dilekçesi süresinde kabul edilerek, itirazın esastan incelenerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın süre yönünden reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden,
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Denizli 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 19/11/2019 tarihli ve 2019/5872 değişik iş sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.