Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1608
Karar No: 2019/3470
Karar Tarihi: 06.05.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1608 Esas 2019/3470 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, trafik kazası sonucu ağır yaralandığını ve %100 oranında malul olduğunu iddia ederek davalıdan tedavi giderlerinin tahsili için dava açmıştır. Ancak davalı zamanaşımı definde bulunarak davanın reddedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının geç açtığı dava nedeniyle zamanaşımı süresinin dolmuş olduğuna karar vermiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, davanın reddi halinde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde maktu vekalet ücreti hükmedilmesinin yanlış olduğunu belirtmiştir. Temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b-2, 369/1, 371, 372 ve 370/1 maddeleri.
- 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/2 maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2018/1608 E.  ,  2019/3470 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Tüketici Mahkemesince verilen 04/07/2017 tarih ve 2016/1250 Esas - 2017/631 Karar sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 11/01/2018 tarih ve 2017/1176-2018/17 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 05.05.1995 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu ağır şekilde yaralandığını, 1995 yılından bu yana ve halen %100 oranında malul olup, hayatını tekerlekli sandalyeye mahkum şekilde sürdürdüğünü, davalı aleyhinde Sandıklı Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/493 Esas sayılı maddi ve manevi tazminat davasının sonucunda başlatılan icra dosyası ile mahkeme kararının kesinleşmesinden önce müvekkiline yapılan sulh protokolü gereğince haricen ödeme yapıldığını, müvekkilinin daha sonra geçirmiş olduğu kaza neticesinde meydana gelen rahatsızlıklardan ötürü 2014 yılında çeşitli hastanelere gittiğini, bu hastanelerde ameliyet geçiren ve yeni tedaviler gören müvekkile bir takım tedavi giderleri yükletildiğini, müvekkilinin davalı firmaya ait otobüste seyahat etmesi neticesinde meydana gelen bedensel zararların tedavisi amacıyla yapılan tüm giderlerin davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, şimdilik 90.000,00 TL tedavi giderinin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, 02.10.2009 tarihinde müvekkil şirketinin davacı ve vekili protokol akdedilerek, başlatılan takip dosyasının icrasına ilişkin ödeme planı ve tarafların karşılıklı ibraları gereği davacıya ödeme yapılıp dosya borcunun kapatıldığını, aradan 20 yıldan fazla zaman geçtiğini, böylelikle davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu olayda manevi tazminatın koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 05.05.1995 olay tarihinden yaklaşık 20 yıldan fazla bir süre sonra ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığının davacının %100 malul olduğuna ilişkin 19.01.2004 tarihli raporundan yaklaşık 12 yıldan fazla bir süre sonra 09.08.2016 tarihinde dava açtığı, davalının süresinde zamanaşımı def"inde bulunduğu, dava konusu tazminatın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekili ve davalı vekilinin tüm istinaf başvuruları üzerine; Davalı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde davanın zamanaşımı nedeniyle reddi halinde davalı lehine hükmedilecek vekalet ücreti konusunda özel bir düzenleme bulunmayıp, somut uyuşmazlıkta da davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, davanın reddedilen tutarı üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözden kaçırılarak, olayda uygulanma yeri bulunmayan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/2. maddesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, HMK."nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse "düzelterek yeniden esas hakkında" duruşma yapılmadan karar verilmesi gereğince davalı vekilinin bu yönde istinaf başvurusunun kabulüyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmasına, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak taraflarca yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına, davada “gelişen durum sonucu” meydana gelen bir zarar iddia ve ispat edilmediğine göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 6502 sayılı Yasa"nın 73/2. maddesi gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan davacıdan alınan temyiz ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden davacıya iadesine, 06/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi