3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/12270 Karar No: 2019/7765 Karar Tarihi: 10.04.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/12270 Esas 2019/7765 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesindeki kasten yaralama suçunu işlediği gerekçesiyle mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devam edilmesi gerektiğini gözetmeyerek hüküm kurulması hatası yapılmıştır. Ayrıca, TCK'nin 50/2. maddesine aykırı olarak hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi gerektiği, usulüne uygun verilmiş bir katılma kararı olmadığı halde vekalet ücretine hükmedildiği tespit edilmiştir. Bu sebeplerle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir: 5237 sayılı TCK'nin 86/2. maddesi - kasten yaralama suçu, 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleri - uzlaştırma işlemleri, TCK'nin 50/2. maddesi - seçimlik cezaların adli para cezasına çevrilmesi, 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi - bozma kararı, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi - CMUK'nın yürürlükte olduğu durumda uygulanacak olan kanun, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi - hüküm bozulması, CMUK'nun 326/son maddesi - sanığın haklarının saklı tutulması.
(Kapatılan)3. Ceza Dairesi 2018/12270 E. , 2019/7765 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre ve yasa değişikliğinden önce uzlaşma kapsamında kaldığı anlaşılmakla; sanık ile mağdur arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, Kabul ve uygulamaya göre; 2) 5237 sayılı TCK"nin 86/2. maddesindeki seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilmiş olmasına göre, bu cezanın TCK"nin 50/2. maddesine aykırı olarak adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi, 3) Kovuşturma aşamasında şikayet ve beyanlarının sorulması için hakkında yapılan adres araştırması sonucunda kendisine ulaşılan müştekinin duruşmaya gelmediği ve kamu davasına katılma isteminde bulunmadığı, özel vekaletnameli vekilinin ise katıldığı 02.06.2015 tarihli oturumda müvekkilini bir sonraki oturumda hazır edeceğini belirttiği ve sanık savunmalarına karşı beyanda bulunmak için süre istediği ancak katılma talebinde bulunmadığı görülmekle; yargılamanın hiçbir aşamasında usulüne uygun verilmiş bir katılma kararı olmadığı gözetilmeden, sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 10.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.