Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7087
Karar No: 2015/10878
Karar Tarihi: 04.06.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/7087 Esas 2015/10878 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/7087 E.  ,  2015/10878 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi
    Dava, 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.

    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1- Her ne kadar bir ara kararı olsa da; Mahkemece, Yargıtay’ın bozma ilamına uyulması durumunda, bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar ve Mahkeme bu kararından dönemeyeceği gibi bozma ilamı doğrultusunda işlem yapmak zorundadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda “usulî kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakta ise de, bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Nitekim; Hukuk Genel Kurulu"nun 18.10.1989 gün 541-534, 21.02.1990 gün 10-117; 07.10.1990 gün 439-562; 19.02.1992 gün 635-82; 23.02.1994 gün 936-94; 03.03.2010 gün ve 2010/12-81-118; 27.09.2006 gün ve 2006/19-635 Esas 2006/573 Karar; 15.10.2008 gün ve 2008/19-624 Esas 2008/632 Karar ile 17.02.2010 gün ve 2010/9-71 Esas 2010/87 Karar sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Uyulan bozma ilamında belirtildiği üzere; davacının murisinin, herhangi bir tescili bulunmadığı gibi 1479 sayılı Kanunun Geçici 18 veya 5510 sayılı Kanunun Geçici 8"inci maddeleri kapsamında herhangi bir borçlanma talebi bulunmadığı bildirilmiştir. Ne var ki; davalı Kurum tarafından herhangi bir sigortalıya ait olmadığı belirtilen “0463468745” Bağ-Kur numarasından murisin 1990 – 1996 yılları arasında Kurum veznesinden veya Banka kanalıyla prim ödemeleri yaptığı anlaşıldığından; artık tescili bulunmadığından bahisle hakkında Geçici 18 (Geçici 8)"inci maddenin uygulanma imkanının bulunmamaktadır. Bu nedenle vergi kaydının bulunduğu döneme yönelik

    talep değerlendirilerek, 1479 sayılı Kanunun 24 ve 25"inci maddeleri kapsamında sigortalılık şartları ve bu bağlamda kendi nam ve hesabına çalışmasının varlığı araştırılmalıdır.
    Mahkemece, Dairemizin 12.02.2014 tarih 6944 / 2466 sayılı bozma ilamına uyulmuş, ancak bozma gereği yerine getirilmeksizin yargılama sırasında yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 58"inci maddesi gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Gerçekten de; 11.09.2014 tarihinde yürülüğe giren anılan madde ile 5510 sayılı Kanuna eklenen Geçici 54"üncü madde ile “Mülga 4355 sayılı ... ve... mülga 5373 sayılı ... ve... ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmaklabirlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır.” hükmü getirilmiştir. Ne var ki; Kuruma kayıt ve tescil yapılanların tescile esas oda ve sicil kaydının usülsüz olduğu iddiası ile sigortalılıklarının iptali durumunda uygulanacağı açıktır. Bu nedenle; sigortalılığa esas kayıtları değerlendirilerek, 1479 sayılı Kanunun 24 ve 25"inci maddeleri kapsamında sigortalılık şartları ve bu bağlamda kendi nam ve hesabına çalışmasının varlığı araştırılmalarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; uyulan bozma ilamının gereği yerine getirilmeksizin, 6552 sayılı Kanundan bahisle yazılı şekilde karar verilmesi, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    2- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.05.2008 gün ve 10-370/410 sayılı kararında da benimsendiği ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326"ncı maddesinde belirtildiği üzere, vekâlet ücreti de dâhil yargılama giderlerinin davada haksız çıkan, yani aleyhe hüküm verilen tarafa yükletileceği ve davacının talepleri hüküm altına alınması durumunda davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin yasal bir zorunluluk olduğunun gözetilmemesi isabetsizdir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi