Esas No: 2022/1524
Karar No: 2022/1216
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1524 Esas 2022/1216 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/1524 E. , 2022/1216 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK'nın 85/2, 22/3, 62/1, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 21.10.2021 tarihli ve 2021/296 Esas, 2021/520 Karar sayılı hükmü, sanık müdafii, katılanlar vekilleri ile malen sorumlu vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli ve 2018/466-2020/357 sayılı hükmü ile sanığın taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine karar verildiği, hükme yönelik istinaf istemi üzerine inceleme yapan Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından 17.02.2021 tarihli ve 2021/338-350 sayı ile istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddine ilişkin kararın sanık müdafii, katılanlar vekilleri, müşteki vekili ile malen sorumlu vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemiz'in 16.06.2021 tarihli ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmesi akabinde, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu kurulan hükmün sanık müdafii, katılanlar vekilleri ile malen sorumlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine CMK'nın 307/3. maddesi gereğince dosya Dairemiz'e gönderilerek yapılan incelemede:
Malen sorumlunun davaya katılma talebi hakkında ilk derece mahkemesince karar verilmemiş ise de, sanığın, katılma talebinde bulunan ... Otomotiv Akaryakıt Turizm Seyahat Pazarlama Limited Şirketi bünyesinde çalışmakta olduğunun ve suç teşkil edebilecek eylemi dolayısıyla katılma talebinde bulunanın mali sorumluluğunun ortaya çıkabileceğinin kabulü ile, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca malen sorumlu ... Otomotiv Akaryakıt Turizm Seyahat Pazarlama Limited Şirketi'nin davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Dairemizin bozma ilamında açıklandığı üzere; Olay günü saat 13.00 sıralarında kazaya karışan yolcu otobüsünün Gaziantep Otogarından İzmir Otogarına gitmek üzere yola çıktığı, Mersin Otogarına kadar otobüsün sevk ve idaresinin otobüsün birinci şoförü olan dava dışı ...'da olduğu, otobüsün diğer şoförünün bayram nedeniyle izinli olması ve şoför ...'ın takografa göre araç kullanma süresinin dolması sebebiyle, otobüste geçici şoför olarak görevlendirilen ve aynı firmada şoför olarak çalışıp tecrübeli bir uzun yol şoförü olan sanığın Mersin Otogarında otobüsün sevk ve idaresini teslim alarak kaza mahalline kadar yaklaşık 218 km otobüsün şoförlüğünü yaptığı, 48 yolcu ve 3 mürettebat kapasiteli otobüsün muavin koltuğu dahil tüm koltuklarında seyahat eden yolcuların bulunduğu, otobüsün diğer şoförü ...'ın şoför koltuğunun yanındaki merdiven boşluğunda, muavinin ise arka merdiven bölümünde bulunduğu, beyanlara göre yolcuların emniyet kemeri takılı olmadan seyahat ettikleri, olay yeri yaklaşımında gece saat 21.15 sıralarında, yağışlı havada, hız sınırının 70 km olduğu meskun mahal dışında, aydınlatmanın bulunmadığı bölünmüş, çift şeritli, virajlı ve % 4 iniş eğimli olması sebebiyle her iki yönden görüşün kısıtlı olduğu Devlet yolunda sanığın idaresindeki yolcu otobüsü ile seyri sırasında sağa virajlı yol bölümüne geldiğinde, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve yağmur yağışından dolayı zeminin ıslak olması neticesinde 45-50 metre sağ yanı üzerinde sürtünerek yolun sağ banket kısmından şarampole inmesi, sürüklenerek tekrar yola çıkarak kayması sonrasında ters istikamete doğru sağ yan kısmına yatması şeklinde meydana gelen ve araçta bulunan 4 kişinin ölümü ile birlikte 35'i şikayetçi olmak üzere 45 kişinin yaralanması ile neticelenen olaya ilişkin tüm dosya kapsamı incelendiğinde;
Mersin ilinden aracın sürücülüğünü devraldıktan sonra olay yerine kadar yaklaşık 218 km boyunca aracın şoförlüğünü yapan sanığın, tecrübeli bir şoför olması itibarıyla, bu denli olumsuz hava ve yol koşullarında hız limitlerinin de altına düşerek hızını mahaldeki olumsuz yol koşulları ile olumsuz hava koşullarına göre ayarlaması gerekirken, yoğun yağmur yağışına, vaktin gece olmasına, olay yerinde aydınlatma bulunmamasına ve yolun virajlı bir yapıda olmasına rağmen yoldaki olumsuz koşullara uygun bir hızla seyretmediği, olay yeri yaklaşımında virajlara süratli girmesi sebebiyle yağışlı havada aracı birkaç kez kaydırıp kaza tehlikesi atlatılmasına sebebiyet verdiği, seyir sırasında kendisi ile aynı yolu kullanan diğer sürücülerin yoğun yağış sebebiyle dörtlülerini yakarak seyretmelerine veya yol kenarında duraklamalarına rağmen, gerek yanında bulunan yedek şoför gerekse de araçta bulunan yolcular tarafından sık sık uyarıldığı halde, varış noktasına bir an önce ulaşmak maksadı ile olumsuz yol ve hava koşullarını dikkate almadan ve önünde seyreden araçları sollamak suretiyle artan bir hızla seyrine devam ettiği, ıslak zeminli eğimli yolda seyrini sürdürürken kendisine hitap eden hız sınırı ve sollama yasağı gibi uyarıcı trafik levhalarını dikkate almayıp yola gereken dikkatini vermediği, hızını yol şartlarına ve aracın teknik özelliklerine göre ayarlamadığı, kaza noktasından 75 metre önce seyrine hitap eden 70 km hız sınırı levhasını dikkate almayıp kaza anında 80 km hızla seyrettiği, bununla birlikte sollama yasağı bulunan yol bölümünde aracın son durduğu noktadan 5 metre ileride hız sınırının 50 kilometreye düşmesi, kovuşturma aşamasında 14.01.2019 tarihinde yapılan keşfe katılan bilirkişi tarafından çekilen olay yeri fotoğraflarında, otobüsün çarpma noktasına gelmeden önce yakın mesafede bulunan hız levhasında hız sınırının 50 km olarak belirtilmesi, bu levhadan çok kısa bir mesafe sonra kazanın gerçekleşmesi hususları değerlendirildiğinde, sanık sürücünün kendisine hitap eden birden çok uyarıcı levhayı, araçta bulunan yolcular ile yedek şoförün yavaş seyretmesi ve frene basmadan vitesi küçültmesi şeklindeki uyarılarını, yolun virajlı oluşunu, vaktin gece oluşunu, yolda aydınlatma bulunmayışını, yoğun yağmur yağışı sebebiyle yoldaki olumsuz hava koşullarını dikkate almadan seyrine devam edip, aracın virajda kaymaya başladığını ve vitesini boşa aldığını beyan eden sürücünün, rampa aşağı inerken aracın vitesini asla boşa almaması gerektiğini bilebilecek durumda olmasına rağmen, rampa aşağı olan virajlı yola uygun viteste girmeyerek, tüm bu kural ihlalleri sebebiyle, olay yeri yaklaşımında aracın birkaç kez kaymasına ve kaza tehlikesi atlatılmasına rağmen, kendi şoförlüğüne, tecrübesine, önceki deneyimlerinin olumsuz neticelenmemesine olan güveni sebebiyle herhangi bir kazanın gerçekleşmeyeceği ya da kaza tehlikesi gerçekleşse dahi bunu önleyebileceği düşüncesi ile birden çok kural ihlalinde bulunarak geldiği olay mahallinde, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda, öngördüğü ancak gerçekleşmesini istemeyerek sebebiyet verdiği kazada bilinçli taksir koşullarının bulunduğu, tamamen kusurlu eylemi ile araçta bulunan 4 kişinin ölümü ile birlikte 35'i şikayetçi olmak üzere 45 kişinin yaralanmasına sebebiyet veren sanık hakkında taksirle öldürme suçundan tayin edilen temel ceza miktarında ve bilinçli taksir sebebiyle uygulanan arttırım miktarında isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii, katılanlar vekilleri ile malen sorumlu vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.03.2021 tarihli ve 2021/19-11- 2021/128 sayılı kararında açıklandığı üzere; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, vekâlet ücretinin tayininde esas ve ilke olarak sanıkların veya tarafların adedini ya da bir sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip olunan dava dosyası adedini ele almakta ve taraflara yükletilecek avukatlık ücretinin her dava dosyası için ayrı ayrı tayinini öngörmüş bulunmakta olup; buna göre ayrı ayrı dava açılmadıkça vekâlet ücretinin de ayrı ayrı tayin ve takdirinin mümkün olmadığı; bu itibarla; kendilerini aynı vekil ile temsil ettiren bir kısım katılanlar lehine vekalet ücretine hükmedilirken, kendilerini aynı vekil ile temsil ettirmiş olmaları sebebiyle tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin; ayrıca kendilerini vekaletnameli vekil ile temsil ettiren katılanlar ... ve ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi;
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5271 sayılı CMK'nın 303/1. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı madde uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün vekalet ücretine ilişkin bölümü çıkarılarak yerine;
“Kendilerini ayrı ayrı vekil ile temsil ettiren katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 8.200,00 'er TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak adı geçen katılanlara ayrı ayrı verilmesine; Katılanlar ..., ..., ...'ın kendilerini aynı vekille temsil ettirmeleri sebebiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 8.200,00 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara verilmesine; Katılanlar ... ve ...'ın kendilerini aynı vekille temsil ettirmeleri sebebiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 8.200,00 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara verilmesine; katılanlar ... ve ...'ın kendilerini aynı vekille temsil ettirmeleri sebebiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 8.200,00 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara verilmesine; katılanlar ... ve ...'in kendilerini aynı vekille temsil ettirmeleri sebebiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 8.200,00 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara verilmesine; katılanlar ... ve ...'ın kendilerini aynı vekille temsil ettirmeleri sebebiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 8.200,00 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara verilmesine; katılanlar ... ve ...'nin kendilerini aynı vekille temsil ettirmeleri sebebiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 8.200,00 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara verilmesine” bölümünün eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK, Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 21.10.2021 tarihli ve 2021/296 Esas, 2021/520 Karar sayılı kararına karşı yapılan temyiz istemlerinin isteme uygun olarak 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/4. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için Karaman Ağır Ceza Mahkemesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 17.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.