Esas No: 2021/9633
Karar No: 2022/1203
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/9633 Esas 2022/1203 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçu nedeniyle 1 yıl 8 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş, ancak hüküm açıklanmamıştı. Daha sonra sanık, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu işlediği gerekçesiyle mahkum edildi ve ilk kararın hükmü açıklandı. Ancak sanık müdafii, hüküm açıklanmasının koşullarının incelenmeden sadece tensip edilmesinin ve hüküm gerekçesinin yetersiz olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek temyiz etti. Yapılan inceleme sonunda, hüküm açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra yeniden yapılan yargılamada gerekli koşulların incelenmeden karar verildiği, ayrıca hüküm gerekçesinin yetersiz olduğu belirtilerek karar bozuldu. Kanun maddeleri ise şu şekilde açıklanmıştır:
- 2863 sayılı Kanunun 74/1, TCK’nın 62, 63. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası
- 2863 sayılı Kanunun 67/2, TCK’nın 62, 52/2, 63. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 80 TL adli para cezası
- 5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması
- 5271
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 5271 sayılı CMK'nın 231/11 maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile, 2863 sayılı Kanunun 74/1, TCK'nın 62, 53. maddeleri ile, 2863 sayılı Kanunun 67/2, TCK'nın 62, 63, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan yapılan yargılama sonunda, anılan Kanunun 74/1, TCK’nın 62, 63. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile 2863 sayılı Kanunun 67/2, TCK’nın 62, 52/2, 63. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası gereğince 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Datça Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2013 tarih ve 2010/34 Esas, 2013/1 Karar sayılı kararının 26/03/2013 tarihinde kesinleşmesine müteakip, sanığın denetim süresi içinde 19/02/2016 tarihinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği sabit kabul edilerek Datça Asliye Ceza Mahkemesinin 11/05/2016 tarihli ilamı ile mahkumiyetine hükmedildiği, anılan hükmün 23/05/2016 tarihinde kesinleştiği, ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına dair Datça Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2016 tarih ve 2016/251 Esas, 2016/487 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
1- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle yeniden yapılan yargılamada, sanığa usulüne uygun şekilde çağrı kağıdı çıkarılıp, hükmün açıklanmasını gerektiren koşulların oluşup oluşmadığının duruşma açılarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, 5271 sayılı CMK'nın 231/11. maddesine aykırı olarak, duruşma açılmadan tensiben karar verilmesi suretiyle sanığın savunma hakkının ihlal edilmesi,
2- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkûmiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesi zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçede hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve yasal olması gerekmektedir. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmakta olup, incelenen dosya kapsamında; bu ilkelere uyulmadan sanığa atılı suçun ne olduğu ve sübut delilleri irdelenmeksizin yalnızca hükmün açıklanmasının koşullarının oluştuğuna yönelik tartışma içerir ancak delil tartışılması içermeyen kararla gerekçesiz olarak yazılı şekilde hükmün kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün sair yönleri incelenmeksizin isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.